Hayallerimizi tartışmaya başladık,
Delikanlı çağlarımız da...
Ülkemizi ileri götürmek tek derdimizdi...
Ülkeyi ayağa kaldıracak, coşturacak fikirlerimiz vardı...
Çorba da bizim de tuzumuz olmalıydı;
Kimse kulak asmasa da düşüncelerimize...

Bir günde hükümet kurar,
Bir gece de hükümet devirirdik...
Her şeyi en iyi biz biliriz zannederdik...

Dünya o kadar dardı, o kadar dardı ki,
Üç adım da Vietnam’a savaşmaya gidilirdi,
Emperyalizme karşı...
Altıncı Filo’ya göğüsler siper edilir...
En sevilmeyen adam Adolf Hitler,
Yine de herkesin elinde’’Kavgam’’...
Şimdilerde bazıları o na rahmet okutuyor...

Filistinli direnişçiler tavan yapmışlardı,
Leyla Halit ilk uçak kaçıranlardan...
Bugün ki gibi, birbirlerini vurmazlardı...
Çook sonradan öğrendik,
Bizim teröristlerin de, o kamplardan diploma aldığını...

Barzani ile Talabani,Türkiye’ye geldiklerin de,
Ancak müsteşar yardımcılarıyla görüşürdü;
O da üç beş saat bekledikten sonra...

Grevler,boykotlar,
Yürümekle yolların aşınmayacağını söyleyen adamlar,
Kadayıfı çok sevenler;altının kızarmasını bekleyenler...

Amerika’ya karşıydık külliyen,
Ama üzerimizde ki Jeans kotları,
Bir türlü çıkarıp atamadık...
Ağzımız da Marlboro sigaraları,
Ayaklarımız da konversler,
En büyük bizdik;
Git kendinden otuz yaş büyük adamlara ders ver...

Sonra biraz daha büyüyünce,
Dostluğu, arkadaşlığı, büyüklere saygıyı,
Karşımızdakini dinlemeyi keşfettik...
Olgunlaştık mı ne?
Daha bir durulduk, daha bir sakinleştik.
Aklımıza gelen fikirleri,
Akıl süzgecinden geçirerek söyler olduk...

Yirmibirinci Yüzyıl,
Son sürat geldi, son sürat gidiyor,
Bizi de tarih sayfalarına gömerler birgün...
Unutmayalım geçmişi,
Acı, yoksulluk, yokluk dolu günleri...

Bazı şeyler kitaplardan değil de,
Yaşayarak öğreniliyor...