Kırmızı Uçurtma
Kırmızı uçurtma;
Ömrümde görüp görebileceğim en özgür olan şeydi o. Mavi derinliklere süzülen, bir kırlangıç edasıyla ruhunu rüzgara teslim etmişçesine. Cihanda var olan her renkten bir damla almış süslü gelin duvağı kuyruğu, Öylesine büyüleyici, öylesine zarif. Çocukluğumdaki anı defterimin, en güzel sayfasının sahibi; Ne çok istemişimdir senin omuzlarında alem-i mahlukatı gezmeyi. Kırmızı uçurtma; Herkesin bir hayali vardır çocukken, Kimi süper kahraman, kimi ünlü bir kişi. Bir keresinde “Hayallerin sınırı yoktur, ne kadar hayal kurabilirsen o kadar özgür olursun.”demişti Dedem. Bu yüzden ben uçurtma olmak istiyordum. Kocaman, kırmızı renkli ve gökkuşağı gibi renkli kuyruğu olan bir uçurtma… Neden olmasın ki? Özgür olmak, dünyaya bulutların arasından bakmak, Kaf dağının eteğine düşen gökkuşağının üstünde yürümek istiyordum. Pamuk şeker gibi duran bulutların üstünde uyumak… Kırmızı uçurtma; Ne güzel hayaldin sen, bir tutam heves, bir tutam mutluluk oldun benim için. Teşekkür ederim. Ve Aziz dostum; Hayal etmekten korkma! Dedem haklıydı. Hayallerin kadar özgür olabilirsin bu dünyada. Ve unutma ki, her çocuğun olmak istediği bir kırmızı uçurtması vardır. Ali Talib EROL |