Kalakalmışım
Kalakaldım,bekleyişin mahzuniyetinde,
An olur gözler zamana hasret An gelir zaman o gözlere hasret... Kalk, hazırlan; ötede bir mecburiyet! Çözülür bağları ayakların, Ve çözülür gözlerinden derin bir muhabbet... Sevdayı bir bedene sarmışlar Zamanın bir anını bende pullamışlar,, Yorgun yıllar ve şu kırlangıçlar Bebeği bırakıp kundağa dalmışlar... Ve devam et dedi o tanımadığım Çare olmayacaksan neden dedim? Bunu bilemezsin,hem de hiç Dök dilinden Arıyorsan bulacaksın elbet Ve anlayacaksın Gök dilinden!!! Kalakaldım,bekleyişin mahzuniyetinde... Anlam aradım rüya sanıp hayatın her anından,, Gafil kaldım bedenin sarılacağı toprağından... Evet,, hayat uzun ve ebedi Ölüm yok aslında kimse ölmedi... Sakın hazırlanma der gibi bakan gözler Gafletimin içinde nice şahikaları gizler... Bakma böyle haletime Kendim bile şaşarım Kendime ihanetime... Sor bana nasıl susulur diye O zaman duyarsın tek gerçeğimi! Yoksa gerisi yalan Avuntu veya kuruntu, ne dersen de; Bir nefes sükutla bak gidende... Öyle derin değilim korkma, Ne boğacak garezim var, ne de; Ne de uzaklaşmanı isteyecek bir kalabalığım!!! Kalakalmışım, bekleyişlerin mahzuniyetinde... |