ZORAKİ YAŞIYORUMsana artık kızgın değilim sadece kırgınım o yüzdendir bu kadar gürültü arasında sessizliğim. bakma sen asık suratıma ya da rengi değişen küfürlerimin bu kadar alingirli olmasına sarılacak yaralarıma kül bastım sadece sen değil içimde öldürmek istediğim öyle duygular var ki anlatamam merhametimi en ücra köşelere saklayasım var mesela ya da öfke mi öyle bir üfüresim var ki karşı dağlara ne taş ne tek bir dal kalsın istiyorum bazen beyni düşünmemekten ufalan insanlara susun lan diyesim var da üşeniyorum onların yerine de düşünmekten yorgunum asıl anlatmak istediğim de bu değidi bir bezginlik var ki sorma gitsin zoraki yaşıyorum vesselam. bu aralar leyleklere müthiş özeniyorum göç etme arzusu şuramı tam sol yanımı yakıyor nefes almaya ihtiyacım var insan eti kokuyor her yer kokuşmuşluk diz boyu hep bir yerlere sokmaya çalışıyorlar bir birlerini halbuki masum bir insan olmaktan başka dileğim yok benim çocuklar gibi tasasız gülmek istiyorum. hayat tuzsuz yenmez biliyorum ama o kararı hiç bulamadım ya çok tuzluydu düşlerim içim yandı kavrularak ya da tuzsuz yedim hiç bir tat almadan koca bir ömrü pencereden seyrederek bitirdim arada camı açıp ’’hey’’ dememe aldanma sırf yeşillik olsun diyeydi çöle dönen ruhuma. dindiremediğim hüzünlerimi uyutmak istiyorum o yüzdendir ayaklarımı hayata karşı diklemesine uzatmam salladıkça biraz daha sarsılsamda artçıdır diye avutuyorum kendimi asıl depremi geçirdim nasılsa umut mu? onu çoktan beyaz kefene sardım maviliği dikkat çekmesin diye bana ait bir toprak arıyorum gömmek için. Ayvazım DENİZ |
Dünya
Yıldız çiçeği goncasının
Mavi şebnemi dünya
Şöleni bir ömre değen
Mavi uykunun seherinde rüya
Ediblerin baştacı efsanesi
Gülşeninde bülbül hikayesi
Onulmaz derdine düşmüşlere
Dermandır bengisu şelalesi