" üzülme "Mutluluğu katledip namazını ben kıldım Son dûada onu çok sevdim dedim üzülme İbrahimî ateşte sevdan ile yakıldım Senden önce kendimi kendim yedim üzülme Elalemi bu aşka güldürmedim üzülme Kavgadaydım hayatla yokluğunla vuruştum Eğilmedim kimseye yiğitçe bir duruştum Sen servettin gönlümde ben ise üç kuruştum İz sür diye hiç turna öldürmedim üzülme Elalemi bu aşka güldürmedim üzülme Uyukladım göğsünde güvercinler uçuştu Bakışlarım kokuna kanat çırpan bir kuştu Nur yüzünde tebessüm toprak kokan bir muştu Kâbuslara rüyamı böldürmedim üzülme Elalemi bu aşka güldürmedim üzülme Bir çoban kavalında demlenen ezgi idin Şahsına münhasırdın, kendine özgü idin İmanıma dinime kader ve yazgı idin Alnıma yazılandın sildirmedim üzülme Elalemi bu aşka güldürmedim üzülme Bazen canım çok yandı, bazen ruhum daraldı Bazen aklım yitmenin tam eşiğinde kaldı Üşümüşken gözlerim mevsim koynuna aldı Kutsalımdın kimseye bildirmedim üzülme Elalemi bu aşka güldürmedim üzülme Yıkılmıştım tutmasan görmüş iken çabanı Kangrene dönmeden sıkıverdin çıbanı Ben sürüydüm peşinde, sen kalbimin çobanı Kabuslara yattım da çıldırmadım üzülme Elalemi bu aşka güldürmedim üzülme uytun ........ |