" Bir kadın "Öyle uzaktı ki aşk, Uykulara benim yerime gözü yaşlı bulutlar koyuyordu başını yastığa Ana kucağına tam da bütün pişmanlıklarımı yatırmışken, Ve toprak kokusu ile göz göze gelmişken birden bire Bir kadın siyah saçlarıyla boğuyordu düşlerimi Karanlık üzerimi örttükçe Masal fısıltısı bekledim yıldızlardan Oysa ay, Düşünceli bir geceye sokulmuştu usulca Yüksek topuklu yarasalar kaldırım kenarlarında rujlu izmaritler biriktirmişken Ben ağlamaklı masalların serinliğinde üşüdüm Yüzsüzlere yüz vermediğim içindir, Hep yüreğimden öpülerek ölürüm Güneşe sokulup aslında gecelerin fazlaca masum olduğunu, Fısıldıyorum usulca kulağına Bildiği doğruların yanlış olduğunu öğrenerek yıkılıyor Ama kanıma dokunuyor Bir kadın, Cenabet salalarla gömüyor duygularımı Toprak yakasına yapışıyor mecazi gözlerimin Ve kirli yağmurlar içinden geçiyor bembeyaz bulutların, Sıkılarak İki büklüm içime düşen bir çocuk Ki göbeğini kendi keserken ağlamıştı hep Nice ölümlü aşklar pazar tezgahlarında Dikenli tellere takılan saçlarını yoluyordu Kaç asır lazım unutmak için onu ? Veyahut kaç asır sonra yağmalanır haremi ismetinde sadakat ? Söylesin, Uğruna ölünecek son dua var mı bana dair ? Bir kadın, kaf dağına galiz küfürler ederken Elvan kanatlarımla Uzak sevda ülkelerine süzülen anka idim Çalıntı düşler bıraktım bir serçenin yorgun bacağına Ne yazık ki iletilmek üzere yolladığım Bütün mektuplar pulsuz, Ve üstelik pusulasız naraların atıldığı Bütün sokaklar çıkmazdı Şimdi farkındayım, Ya ben çok yalnızdım, Ya da yalnızlığımın kimsesi yoktu ............... uytun ............ |