İki Büyük Sevgili
Karanlığımın ince çizgisi sızlayan günahlarımdan akan kirli kanlar gibi
Sadece siyah, sadece nefret, sadece iyi olmayan her anlam gibi Ağzımdan soluduğum bir hava değil sankim afet Bu ne büyük yalnızlıkki ışığın aydınlatmaya korkutuğu zerafet Akşamı beklerken sarı oğlan odama süzülür Bilir ve tanır beni, ben gibi o da üzülür Sözlerin anlamını yitirdiği bir boşlukta zirve ötesi bir yalnızlık Karanlığın sarmaladığı o sıcacık kucak ve mevsimlerin söndüğü bu son durak Ne büyük sevgili karanlık ve yalnızlık Asla aldatmayan, asla bırakmayan ve hep vefakar Titresede ellerim ve yüreğim sana sarılmaya devam edeceğim Yırtılsada umutlarım birer birer elini asla bırakmayacağım Tükensede nefesim gözlerim karanlığı ışığa değişmeyecek Sen karanlık bense yalnızlık bu son iffetsiz mevsimde . . . |