değilse şamar oğlanı oluruz/...
kur gönüller arası bir köprü ki; örülsün kardeşlik ağı
kur, sağlam olsun ve ibrişimden,kopmasın gönül bağı sadece maddi olmamalı, esası ruhaniyet manevi değer söyle; kapı komşunu tanımayan bir yükselme,kime neye değer? yükseldim derken esas kaybımızdı manevi irtifa kaybı yüzyılı aşkın masal dinliyoruz, kim giderecek bu ayıbı yetmez mi bu kadar gaflet, üzerimize serpilen di ölü toprağı bak,mevsimi gelince nasıl uyanıyor, bir ağacın dalı,çiçeği, yaprağı diyor ki; bildiğim bir akıl; "ben ne muhacirim ne de ensarım" öyleyse savunma bana kendini; "türk-islam varlığımla varım" bir bütüne inanmayan sevda,param parça olur, kuru bir akıla yaşamak mı dersin buna şimdi, ey şamar oğlanı! itiş, kakıla yeryüzünde gezip dolaşın ki; sizden öncekilerin yaptıklarını, yaptıklarından dolayı başlarına geleni ibret alın diyor, Kur’an... bunca sosyal felakete rağmen görmek istemiyorsa yapılanları, ve seyirci kalınıyorsa şayet; bu nasıl Müslüman, bu nasıl iman? bu zihniyet devam ettikçe gözleri kördür ve kulaklar da sağır ey manevi boşlukta sallanıp duran,oku emrini ve seslen çağır Kur’an demiyor mu; kendinizden başkasını işinizde hakem yapmayın, Allah’ın ahkamına ram olun ki; başka yollara yanlışlıkla adım atmayın. .............öyleyse; sözümüz özümüz olsun, döndürdüler şamar oğlanına hala gelemedik kendimize tüm bağları hassas dokuyan islam kardeşliği gerek bize... yusuf erdoğan |