Biliyor musun anne?

Babam,
Dört yanı aşılmaz duvarlarla çevrili,
Üstü geçilmez engellerle demirli,
Kapısında, sivri uçlu iki kalem,
Her tarafında binbir elem
Barındıran bir yere bıraktı anne.

Burası neyin nesiydi?
Çocuk hapishanesi mi,
Yoksa yetimhane mi?
Bilmiyordum anne...Bilmiyordum...
Bildiğim tek şey vardı,
O da yanaklarımdan aşağı doğru süzülen
Sıcacık su damlacıklarının ıslaklığıydı.

Biliyor musun anne?

Her şey bir anda gelişiverdi.
Önce iğrenç bir zil sesi
Sardı tüm benliğimi.
Ardından çocukların feryadı
Kapladı ortalığı.
Devamında bitmeyen ayrılık ateşiydi
Beni yakıp kavuran.

Biliyor musun anne?

Babamın bırakıp gidişini,
Deri kaplı siyah defteri,
Beyaz tozlu tebeşiri görünce
Gözyaşlarımı tutamadığımı,
Hiçbir zaman unutamadım, anne...

......

( 08.07.2016 Cuma, Ş.Urfa , İ.Baharlı )