İç guveysinden hallice
Şekari pembe bir rüyanın kıyısında,
uzun uzun oturdum bu gece.... Cocuktum o zaman ben, vakitlerden epey bi eskice... Kırmızı pabuç etekleri zil çalan beyaz bir elbise, örüklü saçlar, akşamdan kınalar kondurmuş annem avuçlarımın orta yerine... her bir şey tastamam, ne eksik,ne bir fazla... gülüşü koparılmamış yüzler, çayda dem, kahvede hatır, inşirah kokan samimi niyetler, yani her şey olması gerektiği yerde.... Dedim ya rüyaydı, dokunamadan kayboldu sabahın seherinde... Hattatı inzivaya çekilmiş harfler gibi, hep biraz noksanız, hep biraz d/okunmamış şimdilerde....... Başka masalların figüranlığıdır tüm yaptığımız esas senaryomuz buruşmuş durmakta delik ceplerimizde... Yüzümüzde ipotekli gülümseyişler, birilerinin elleri, digerlerinin ya gelmişinde, ya gećmişinde..... Hani kime baksak, "İç güveysinden biraz hallice".... Yadigar Öztürk Yaman |