Koynumda boylu boyuna uzanmış bir sessizlik
yastığımın altında biriktirdiğim çokca sensizlik.
Rastgele vakitlerin farketmez günlerinden herhangi biri
Başucumda kurutulmuş düşlere sinmiş akasya kokusu..
........
Davası uğruna boynuna yağlı urgan dolayan adamlar yok burda
İkinci el fikirler,üzerinden itinayla geçilmiş ideolojiler,
önceden sahibine yazdırtılmış replikler
kiraya verilmiş beyinler..
Üstelik sevdada uğramıyor çoktandır kapımıza
Tek gecelik sevişlerden peydahlanmış karakuru ve özürlü aşklar bırakır olduk sabahların kucağına..
Kağıda dökülmeden zikredilir olmuş kulaktan dolma öznesi değişken şiirler..

Duyuyor musun..?
Şairi mefta şehirlerin,hissiyatı tacize uğramış dehlizlerin sesleniyorum sana..
........
Ve köşebaşlarında çocukluk satın alanlar var kelepir fiyatlara..
Yeni yetme bedenine gelinlik giydirilenler
ayakkabı boyayanlar,mendil satanlar,dilenen minik eller..
Oyuncağı kırık,avuçları yumuk yumuk ve yasak konmuş gözünden dökülecek herbir yaşa
Cıvıltıları çoktan kesilmiş
hepsinin herkesi var ama kimsesiz..

Dinliyor musun..
Uçurtması çalınmış günlerin,mavisi parsellenmiş yarınlarından sesleniyorum sana..
.....
Yangınlar yükseliyor yamaçlarımdan
dumanı yalnızlığımı besleyen yangınlar...
Haykırsam sesim geriye dönüp bir tokat gibi çarpıyor suratıma..
Üstelik sende yoksun..
Oysa bir kalp o kadar ucuza çarpıyor ki istesen çarşafı dağınık akşamlar alabiliyorsun üç yada beş kuruşa..
......
Görüyor musun..
D/ağlanmış yüreklerin ihaneti kanıksamış pervazlarından,el değmemiş duygusu katıksız akpak vaadler sarkıtıyorum sana..
Hadi tutsana...!

Yadigar Öztürk Yaman