DENİZALTI VADİLERİ
Kültür bakanlığının onayladığı izin ve topladığımız cesaretimizle mavilerin sürüklediği yollara koyulmuştuk.Babam bana bakarak gülümsüyor işte bu kız benim kızım diyordu.Etrafımız bize rehberlik eden martı çığlıkları ile çevrilmişti.
Raviç’in pazusundaki deniz kızı bazen geriliyor bazen iniyordu.Belli ki yine o kızı düşünüyordu.Mavi yeşil suların arasından kayan teknenin bir anlık yararak belirttiği vadilerden yine donuk rengi belirsiz o kız beliriyor sonra yine kayboluyordu.Damarına zerk edilen iğnenin içindeki o korkunç zehir etkisinde sanki psikolojik bir bağımlılık gibiydi. Teknenin kıç tarafında şehrin tepeleri beyaz boyalı evlerin kaybolmasını izledi. Koskoca bir ummanda kibrit çöpü gibi volkanik adaların çemberinde ateşler fışkırıyordu yok edin! emri cehennem kokulu saldırılarında okyanusların en azametlisi çığlık çığlığa ne çok hırçındı şimdi oysa oysa ben yeryüzü cehennemlerinden kaçmıştım İlayda |
Böyle yolculuklar heyecanlı geçer...
Okyanus yolculuğu
Tebrik ederim Binay hanım...