SİSkarlı bir havada şehre doğru yürüdüm sis sis her yeri kaplıyor gittikce kar yağıyor yağmıyorda uçuyor üstüme üstüme ara sıra da sis arasından bir ok gibi zorla çıkmış güneş parlıyor gözlerimin içine her şey sisle bereber olup da uçup gidecekmiş gibi bir hüzün doluyor içim bir hüzün sis her şeyi ele geçirdi her şeyimi cadde ışıkları puslu ve kör bu hava ne gündüze benziyor ne akşama ne bana dolanıp duruyorum adımlarım bir yere gitmiyor ben gidemiyorum bir şeyleri unuttuğum aklıma geliyor nasılasa hangisiydi az kalsın sevgilimin gelmeyeceğini de unutuyordum olmayan gelmez gelemez zaten diyorum kendime ne aradığım ise belli değil herhalde onuda unuttum dönüp duruyorum sade başka ne vardı unuttuğum başaka ne vardı bir de başım dönüyor gittikce daha da midem bulanıyor ve şu hayat bir kusnuk gibi çıkmak istiyor içimden dolanıp duruyorum hala sis dolanıyor bana sarıyor iyice aşk gibi beni aşk alıyor beni benden bu neyin aşkı neyin anlayamam bunu şimdi daha sis gittikce daha çok beni kendine çekiyor çekiyor çekiyor ben ve sis birleşiyoruz ve direnmeden bırakıyorum kendimi uçuyoruz sade uçuyoruz artık... |