Hu / OUzadıkça yolum duruldu nefsim gelişti aklım her can gibi her nesneye karşı değişti bakışlarım soyundukça isteklerimden aydınlandı gözüm / gönlüm az verdim doymak bilmez nefsime inatla sabrı sebatı öğrettim akıllı ol dedim sonu yok bu istemelerin çoğu anlamsız şikayetlerin azıttıkça oruç tuttum hamur ettim yoğurdum savaştım kendimle bıkıp usanmadan uslandıkça doyurdum ateşkesteyiz şimdi topyekûn, hem süresiz benleri kaldırdık tedavülden biz dedik şükür biz bize biz dedikçe sevdik birbirimizi hem sevildik yeterince yaratılanı hoş gördük sürekli bildik ki, sebepsiz sonuç yok hakikatte geri dönüş yok garantisi yok yarınların dursuz duraksız anların geleni selam ile karşıladık gideni selametle uğurladık bıraktık çoktan ötekini mukadder halinde el alem ne der,umursamadık sadece kendimizi yargıladık en güvenli de insan en güvensiz de insan olup bitene şimdilik diye baktık yepyeniyken eskittik düşmanlıkları aynı gün ve gecede çöpe attık şükür; dost nazargahına kini nefreti katmadık kıskançlığa pirim vermedik başkasında olanla uğraşmadık olmayacağın arkasına düşmedik üzerimize düşene de üşenmedik helal yedik helal sevdik her güne yeni bir gün diye baktık her gece sanal kabirimizde yattık şu kadar, şöyle böyle yaşarız deyip hülyalara dalmadık kadiri mutlak ekber yaratanı kayıt altına almadık bildik ki biz kuluz, o şahtır O mutlak muhtar padişahtır sevmek için sebep çok, sevilecek nimet çok ezelde vahit idi o şimdi de öyle ahirde o o var hu |