Misâfirgün kurulur devran dönmeye başlar güneşin çatlak nefesi düşer gözlerimin içine karanlığın etrafı sarılır gökkuşağının gölgesi dağılır bulutların üzerine yarım bakışlar arasında sıyrılıp süzülür an çatısı akmadan yamalanır şehrin göbeği sokakları t/aşınır duvarları acemi bir fırçanın d/ayak izlerine teslim olur sonunda ya sonra sanki hiç düşmemiş gibi yeniden doğrulurum hayata umûda hiç susmamış gibi konuşup hiç küsmemiş gibi el atarım geleceğin kollarına şevkât pamuktan bir yastık ve başımın omuzuydu dudaklarımda yarım asırlık nem kokusu biliyor musun ? hep bir hikâyenin mürekkebi olmak yeter derdim düne kadar kaleminin sivri uçuna bata bata öğrendim şimdi ; içinde gökyüzünü gördüğüm o gözlerin misâfiriyim 13/06/2016 eMİNeYZAMAN 10;10 |