İnsan
Bir daha yazmam, yazamam dediğim son şiir çok oldu
Gitmem, gidemem Göremem dediklerim olduğu gibi Ne dedim ise Ol dedi! Oldu Olmaz dediklerim de beni buldu. Sen kimsin ey kalem tutmaz Başı yalın Ayaklarda kara lastik Elinde tırpan Üç beden büyük gömlek zat...! Tut elindekileri gök yüzüne fırlat. Bir kuşun kanadından seyir eyle anamızı Düştüğün yerde yağmur Orman / toprak Çokça toprak En çokta ana Ana olsun terin damlayan. Toprak Ana. Sen kimsin ey tırlak.... İki kelime dizip / bir kelam etmez Geleni bilmez gideni görmez Yazı / kışa çeviren zat... Dur şimdi ellerini aç Mavi gök damın altında Mavisi ile net / menevişe çalan saçları dalgalı Hop oturan / hop kalkan yunuslara Sonu gelmez ufka bak. Gemin altında bir o yana Bir bu yana sallansın Şiirin elinde tutsak Sen kimsin ey cellat... Elinde satır / kelle / kan Katli vacip / sağlam yerden kiran elinde “mührü sultan” ferman Yaşamı ölüme çeviren zat Salla satırını düşen baş Ellerinden damlayan kan sehpada Pir Sultan Derisi yüzülen / zindanlarda çürüyen Ama bir ölüp bin dirilen bak.. Sen kimsin? Eyy densiz.... Ateşi yakan, tanrılardan çalan Aşkı harlayıp yanan Külünden doğan ben isem sen kimsin? İlk Üflediğinden beri olanım İlk döl düştüğünde rahme nefes alan Kiminde görmezden gelinen İlk hasattan beri var olanım. Ben senim Aşkı da bilen / nefreti de bilenim İyilik kadar kötülüktür elbisem. Ben insanım. (Hiç / Doğumu az geçe. Gün güneşe verir iken elini Haziran’dı 16 idi ) |
Yine insan, muhteşem şiir, ders veriyor ve birçok şeyi hatırlatıyor, kutlarım sizi , şiirinizi, hep yazsın bu kalem, selam ve saygıyla