10
Yorum
15
Beğeni
0,0
Puan
962
Okunma
Büklüm büklüm sevda yolları uzadıkca uzadı
Özlem hasrete
Hasret hüzne siyah beyaz Aşk resmleri uladı
Bir kadeh kırmızı şarap bütün hayalleri kana buladı
Ayrılık ıstırabı Emmareyi deste deste suladı
Öyle bir köz ki
göğsümün tam ortasını harıl harıl nar gibi yakan
Öyle bir his ki
Yüreğinin derinliklerinden gürül gürül gönlüme akan
Öyle bir med cezir ki
ciğerimin bam telini sızlatan
Ayrılıktan söz etmeyin bana
Gurbet zindanında müebbet mahkumuyum
Sevmelerim zordur benim
Alıştırma kokuna beni
Bırakırda Gidersen bir gün
Ayrılık acısı yüreğimin kalemini kırar
iflah olmam bir daha
Sus...sus... n,olur sus..tek kelime etme ayrılığa dair
sevginsiz nefes bile alamazken
Söyle nasıl yaşarım sensiz
Belki dal verir budak verir filizlenirsin bensiz
Ben emeklemesini bile beceremem
Emin ol ki
Kefen giyerim sensiz
Varsın deli desinler
varsın kolsuz gömlek giydirsinler
bana senden ve sevginden başkası gerek değil
Her akşam sahilde beklerim seni
yakamozla birlikte el açıp dua ederim yunusların şahitliğinde
sen yine de unutma olurmu
Rüzgarların kolunda ağaçlar zikrederken
Şafakta cümle kuşlar ahenkle öterken
Gözlerim ılgım ılgım yolunu bekleyecek
Gün evine giderken
Daha bi kaç aylık bebekken
tanıştırmışlar ayrılık acısıyla
Odur budur
Ayrılığın adını duyduğumda
bir garip hüzün çöreklenir yüreğime
Ay karanlık gecelerde
Hasret sancısı sarar yıldızları
Bir bir su yüzüne çıkar sevdalıların ayak izleri
Hasret özlem ayrılık ateşi kavursa da bedenimi
pes etmek yok
Her gün her saat her salise bekleyeceğim seni
Yokluğunda
Yüreğime kelepce vurup attım anahtarını denizlere
Kader
Dur
yeter deyip hıçkırıklara boğuldu kalemim
Belki de benden giden sen değildin uzaklara
Yanaklarımda donan iki damla göz yaşıyla
Hoyrat çöllere vuran bendim
Ilgıt ılgıt esen yeller bile Zemheri ayazında esen poyraz kadar keskin dokunur
Sevdiklerinden ayrı kalanlara
Bir de sevda yükü eklenince bütün bunlara
Ağustos ayında hazan çöker yapraklara dallara
zifiri karanlık giyinir düşlerin
Kader müsade etmez ki
Dönüpte dokunasın
mutluluk sarhoşu hayâllere
Gidiyorsunya arkana bile bakmadan
Gidiyorsunya bir hatıra bırakmadan
Kim bilir
belki ben de unuturum bir gün seni
Kara toprağın bağrında yatarken
Gidiyorsunya arkana bile bakmadan
bir buse bir hatıra bir anı bırakmadan
And olsun ki
ben de söndüreceğim yüreğimdeki yangını
bir damla su bile israf etmeden
Yağmur olup çise çise yağmadınya ömrüme
Yokluğunda göz pınarlarım kurudu
Gök kubbe karardı birden
Belli ki pembe bulutlar uyudu
Bu Dünya göstermedi bize bir çirtim gün yüzü sevgili
Belki öbur dünyada yeşertiriz dünleri
Issız gecelerde üşür irkilir Şair
Sessiz sokaklarda hece hece birikir şair
Elbet senin de bir gün şansın güler ey şair
Nağmeler demlenir sazın telinde
Gonca gül göğerir saf yüreğinde
Sen gittin ya
suretin kirpiklerimde asılı kaldı
Ellerim semada
yüreğim arkandan
git-me kal diye yalvardı
Yıkıldı gönül köşküm
Cansız bedenim okyanusun sığ sularında sessiz ve sensiz kayboldu
Nafize