“Evlilik mi Bekarlık mı Sultanlık ?”
“Evlilik mi Bekarlık mı Sultanlık ?”
Hayata dair İnsanın psikolojik tabiatına en uygun hayat tarzı, evliliktir. iki farklı insanın eş seçiminde birbirlerini tanımaları aile yapısı yaşam tarzlarının uyuşması beğenilerini zevkleri bir birlerini anlamak için zamanın kollarına bırakıp Flörte başlarlar Bu nedenle günümüzde daha iyi bir evlilik için flört olması mı gerekiyor İki insanın birbirini tanıması damarlarındaki kanın kalbe hızlı pompalanmasına bakışlarında şimşeklerin çakmasına Hayata toz pembe baka bilmek için iliklerine kadar sırıl sıklam aşık olmak için buluşmalar Gecenin soluğunu neşter gibi kesen uzun uzadıya saatlerce sohbet etmek mi gerekiyor Bildiğimiz kadarıyla ananelerimizde böyle durumlar yoktu ve bir çoğu mutlu evliliklerde sonuçlanıyordu Dillere destan olan aşklarımız aşıklarımızı anmadan geceledim Neyse biz mutluluğa açılan kapıya dönelim Ayaklarını yerden kesen flörtten bahsetmiştik Sağlam temellerin atılması için yerine göre hoş görüyle karşılanan günümüzdeki kültüre ayak uydurulmaya çalışılan Aile bireylerinin tanışma kaynaşma faslı alınan kararların sonucunda bu mutluluğun tüm akraba dostlar ile paylaşımı söz nişan düğün ile resmiyete dökülür Beyazın büyüsü ile bir kuğu gibi süzülür prensesin üzerinde beline bağlanan yeşil ve kırmızı kuşak prensin anlına kondurduğu o buse gözlerde mutluluk yaşlarıyla kaynaşır bu mutlu günde Evliliğin en büyük temel taşını yerine oturtulur O cicim ayları denilen mutlu günler bir birini kovalar aşk sözleri iltifatlar gözlerde çakan şimşekler nabız atışları Bir masalın büyülü prens ve prensesleri gibi devam edilecek sanılan pembe panjurlu evin penceresinden O ilk gün ki iltifatlar sevgiler bayatlamaya başlar yüreğe dokunuşlar anlamını yitirir Evlilik öncesi yapılan gereksiz harcamaların zararını kapatmak için geceli gündüzlü çalışmalar mı Olmayan parayla harcamalar mı Başta benimsenip sonradan uyuşmayan aileler mi Yada burnunun dikine gidip eyvallah etmemek mi Büyüklerin verilen nasihatlardan hayat tecrübelerini kulak arkası yapıp hoşgörü saygı sevgiyi kurutup kendine buyruk yaşamak mı Ufak tefek hır gür kavgalar ekmek kırıntısı büyüklüğündeki sorunlar evlilik çatısının temel taşını yerinden oynatırken sorunlar büyüdükçe büyür üstesinden gelinmez hal almaya başlar Aileler arasında artıcı depremler başlar Bu kadar zor mu mutluluğu yaşamak seni seviyorum demek Temeli çatırdayan o büyülü konağın penceresinden Dünyaya yeni bir güneş varlığını hissettirir Daha anne karnında his eder hayatın zorluklarını dünyaya geldiğinde karşılaçağı sorunları Peki o mu istedi damarlarına enjekte edilen mutsuzluğu seçme hakkını elinden alan anne babasının mutsuzluğunu Acı bir mutluluk paylaşılmaya başlar belki çocuk değiştirebilir hayatlarını Sen ben o onlar suçlu kavramı sona erer Oysa değişen hiç bir şey yoktur saygının bittiği yerde sevginin kanı çekilmiştir Ruhsuz bitkisel hayatta yaşamını sürdüren ve nedenler niçinler başlar çanak tutanlara sitem edilir Neden böyle olduk neden dağıldık mutsusuz Yaşarken ölmek başlarına ördükleri en büyük çorap olmuştur Şairin biri anlatmıştı Eşimin gözlerinin içine her baktığımda yeniden aşık oluyorum Her kapım çaldığında yüreğimle kapıyı acıyorum Başımı her yastığa koyduğumda tenin kokusunu içime çekmeden uyumadığını Bir buse kondurmadan uykuya dalmadığını öpmeden uyuduğumda yeniden kalkıp öperek yattığını anlattı Şaire sordum kaç yıl sürdü bu aşkınız Yüzü dörde bölün ve onu musalla taşına yatır işte o güne kadar veda zamanı gelene kadar devam etti dedi . Ve bir nasihat ta da bulundu Eşinizi ilk gün ki aşk ile sevin her gün seni seviyorum demekten çekinmeyin Boynuna sarılın yanağına bir buse kondurun yolunu gözleyin gözlediğinizi hissettirin Varlığının yaşama kaynağı olduğunu nefesinin nefesiniz olduğunu hissetsin Yanındayken özlediğinizi koklamaya sevmeye kıyamadığınız yeri geldi mi yüreğinizle yeri geldi mi gözleriniz ile aşk ile sevin En önemlisi sevginizi asla göstermekten çekinmeyin Not: ’Saygıyı yitirmiş evlilikler boş tabutun cenazeyi beklemesi gibi’ Hayata dair Remziye Çelik 03.06.2016 01..47 |
Kutlarım...
Beğendim…
............................................ Saygı ve Selamlar.