Sokak Kedisi
Sokak kedisiyim dedim ya
terkedilmiş şehirlerin çökmüş çatıları arasında doğurmuş anam beni üç gün emzirmiş dokuz can beslemek kolay mı çürüyen memeleri iskeletleşen bedeni diş kemiğe dayanınca dehlemiş tekmelemiş düşmüşüm pasaklı bir semtin kir kokan ıslak caddesine yürümüşüm titrek şaşkın telaşlı acemi çaylak vede aylak açlık bu ya bir lokma arnavut çiğerine sunmuşum boynumu halil aganın merhametine kasap kedisine çıkmış adım basmadan ikisine bekçi bekirin uyuz köpeği ile hırlaşıp tırmıklaştığım akşam bırakılmışım karacaahmet mezarlığının kapısına çırıl çıplak keten çuval içinde ağulanmadığıma şükredip avunmuşum ağaçlarda gecelemiş baykuş sesleriyle irkilmiş yüreğim korkuyu tatmışım damarlarıma pompalanan kanın hızında yalnızlık sırtımda kanburlaşarak yayıldığında kuyruğuma teneke bağlayan çocukları sevmiş balkon kedilerine özenmişim buluğ çağında büyümeden küçülmüş çocuk kalmışım tiner nefesli izmarit suratlı serdengeçtilerin sarı benizlerinde kararmışım geceleşmeden sur kapılarında barbut atmayı amuda kalkmayı düşeşe yatmayı öğrenmişim tavlaşmadan ana avrat sövmeyi nara atıp gülmeyi ense tokat dövmeyi yandan kesmeyi hava cıva esmeyi belletmişler bana bellemişim raconuna göre bıyık bükmeyi tesbih çekmeyi yere tükürmeyi tekmelemeyi arkası basık yürümeyi haydaaa demeyi haydarlaşıp kabalaşmadan… oyuna gelmişim bin kere kulağımın arkası büzülmüş yüreğim düğümlenip çözülmüş yüz kere amma velakin oyun oynamamışım güçsüze öksüze oyununu bozmuşum güçlünün dersini vermişim yüzsüzün haddini bildirmişim dürzüye sıra gelince kendime acımamış vurmuşum “tabak gibi derimi yerden yere” tabaklamışım tabaklanmadan çatal bıçak sofralanmışım dost sohbetlerine rakı leblebi kavun vede beyaz peynire tav olmuşum tavlanmamışım tavlanma tavlan tavla tava tav ta tava gelmişim çoğu kez sıcak bir gülüşe bir çift kara göze gerdandaki bende benleşmişim bendeleşmeden bir tutam kızıl saça bir demet menekşe bakışa bir çift çörten dudağa gamzelerine düşüp yusuflaşmışım yaseflenmeden eseflenmeden okumuşum mektepsiz kitaplaşmışım ciltsiz sevdalanmışım çaresiz karelerine insanlığın har vurup harman savurduğu doğaya hayranlamışım kendimi kediliğimden utanıp fareleşmişim korkuyorum şimdi ağzından bal akan kedilerden uçurtmalarımı ipsiz sapsız uçuranlardan düşlerimi arsız yüzsüz uyutanlardan korkuyorum kendimden kendiliğimden korkuyorum kobaylaşmaktan deney deney denemelerle denekleşmekten bilim insanından korkuyorum bin bilinmezli öküzlü inekli binek taşı olmaktan korkuyorum süvarili erli erekli ordulaşmaktan korkuyorum paşalı maşalı alaylı kalaylanmaktan korkuyorum dürüyemin elinde güğümleşmekten yerli yersiz türkü türkü türküleşmekten korkuyorum karakedileşmekten korktuğum kadar hiçbirşeyden korkmuyorum dedi fareli sokağın kara kedisi Volkan Kemal |
Kutlarım.
Beğendim.
………………………………. Saygı ve Selamlar…