Y O R U L D U MYaş kemale erdikçe, hareketin kalmıyor! Derenin en bol yeri gibi duruluyor can… Nefesler daralıyor, ciğer hava almıyor; Bir küçük sözle bile kalpten vuruluyor can! El, kol kalkmıyor artık, yürümüyor ayaklar! Uzak geliyor göze, özlenilen koyaklar… Diller, mazide kalan günleri hep sayıklar; Gönül neler istiyor, lakin yoruluyor can! Çaresizlikle dolu, hayatın içi, dışı… Önce baharı yaşar, sonra yaşarsın kışı! Hayat bu, düşmez mi ki, dostun dosta bir işi? Suya düşüp, yılana bile sarılıyor can… Hiç yoktan çıkar gelir, damarına bir basan! Bazen haksızlıklara olmuyor mu ki susan? Sirkeyi, sarımsağı, hesap ediyor insan; En sevdiği de olsa, nasıl kırılıyor can… Hep ah ile vah ile geçip gidiyor yıllar… Günler geçip giderken sonu görünen yollar! Hiçbir iz bırakmadan, yerinde esen yeller! Ömür bitip gidiyor, sonra veriliyor can… Karaman-2016/05 Halil Şakir Taşçıoğlu ÜSTATLARDAN: Seven yürek korkar mı, şu ateş ile kordan Hele birde aşıksa, yıldıramazlar zordan Değer verdiklerine, bakıyorsun kenardan Bunlar nasıl bir insan, işte görülüyor can......................Aşık Lüzumsuz Gökten düşer üç elma, sonu budur masalın Kaf dağında değil ya! Duru olsun visâlin Okuyana ders gibi, yaşadığın misalin Kemâle erişince inan duruluyor can!..........................DeliGarip(Sezai Kaya) cam kırıkları gibi kırılır insanın kalbi söylerler kötü sözü tutamazlar o dili üzülür darılırsın nasıl tutarsın o eli isteme den de olsa küsüyor işte bu can......................Vahap Ünsal Kan ağlıyor gözlerim yüreğim dilim dilim Neyi yazsın kalemim neyi anlatsın dilim Kaderim düğüm düğüm bağlanmış kolum elim Günden güne sabrımın yayı geriliyor can..................../ŞİİRLERİN ŞAİRİ. Eksiliyor git gide bir şeyler ömrümüzden Dikenler boy veriyor bağdaki gülümüzden Her nefeste dökülür birer ah cümlemizden Güldürmeyen kadere elbet darılıyor can * Nice yıllar tükettik hayatın yorgunuyuz Kırık dökük mazimiz sonbahar solgunuyuz Yaşanası dünyada hep hüzünle doluyuz O bembeyaz kefene bir gün sarılıyor can.....................dağ gülü Güz mevsimi ,yavaş yavaş gelince El ayak tutmayıp,bel bükülünce Emek verdiklerin bir kenara çekilince Ölüme hasret duymaz mı can ?.........................HANDAN UÇAK TUNCA Çok uzaklardan gelir her an beklenen çağrın Sallarken perdeleri korkuyla titrer bağrın Gittikçe koyulaşır kalbin içinde ağrın Toprağı mesken tutup bitap seriliyor can..............NİLÜFER SARP Derdim olduğu zaman benden uzak kaldılar Perişan hallerimi görüp keyif aldılar Sevdalara kurduğum çok düşümü çaldılar Şu garip bedenimde çöle sürülüyor can..................Ali Şahin Neye benzemez ki can, gahi keder gah cuşa Bazen düz bir inişe bazen sarp bir yokuşa Bazen güler bir yüz, bazen sert bir bakışa Çok yüksekten uçar da yerde diriliyor can................Şaban Aktaş |
suya düşüp yılana bile sarılıyor can
sirkeyi sarımsağı hesap ediyor insan
en sevdiği de olsa nasıl kırılıyor can
(sayın hocam 11 yıldır yaşadıklarımızı yazmışsınız.ne güzel dizelere dökmüşsünüz.elleriniz dert görmesin.nice güzel şiirlere.saygılar hürmetler)