An gibiÇıplaklığından utanan ay Gecenin mateminde gündüze nazire bir makamda Boşlukta birbirine değmeden seyreden yıldızlar Yarınların habercisi haberci gece kuşları Kucaklaşmada matemle An gibi kayan tek bir yıldız Aydınlık bir sabaha açılan kapıdan giren İnsan yalnızlıkları Seyrindeyim bir varoluşun Ve bir yok oluşun Geceyle gündüz arasındaki o ince çizgide Nöbet sırası dönüşlerin Eyy seyrüsefer eyy varoluş sancısı Dağ gibi kira borcuyla bu alemin kiracısı insan Göster yüzünü artık bu alemin efendisi Uykusuz zikirli bir gecenin yarısında Billurdan uzantılar sevap köprüsü Ateşle sınanan tenin yazgısı Hayranlıkla bakakaldığım göğün laciverdinde Bir ikindi demi lirik bir gece senfonisi Aşık maşuk bilmecesinde adalaetin kılıcı Nadan yargısı Her anışta inşirah yüreğimdeki sızı Akla karayı ayıran çizgide ezan sesi Ve çıplaklığından utanan ay Ürperen deniz Şafağın şarap rengi kızıllığında yakaran o mırıltılar Miracın müjdecisi meleklerle çepeçevre Göster artık o nurlu yüzünü alemlerin efendisi Ki yaşamak an gibi Yüksel Nimet Apel 20/Mayıs/2016/Cuma/Bodrum |