Papatya Tarlasındaki Bereket Alametleriçil çil yanakları papatya açmış tarlaya benziyordu tarla bereketini ondan o kudretini hak’dan alıyordu gözleri doluyor, bereket yağıyordu hıçkırıkları gök alanın gürültüsünü boğuyor titreyen bedeni rihter ölçeğyle yediydi kuruyunca kızıl dudakları kuruyordu tarlanın bereketi ışıl ışıl gözleri karanlıkta ayı andırıyor efradındaki yıldızları yalıyordu bakınca insanın yüreğinde mecaz-i mahrumiyeler yaratıyordu erişilmesi güç kaf dağı misali hayalleri işgal ediyordu ak pak elleri dokununca, dokunulmazlığın ateşi gibi dağlıyordu öpülesi eller uzanıvermeye görsün şafaklardan sökün eden evliya kerametindeydi billur gibi sesi yankılanırdı yedi tepeden selama kalkardı börtü böcekler karınca yuvasında uyurdu ninnilerinden bebekler dua alırdı annelerinden bin bir marifetleri vardı ağu ezerdi Bal teknesinde bala katar, baldan tatlı eder, kızılcık şerbetyle sunardı mest olurdu cümle alem |