Rahatımın Katili
Sırt üstü uzanmış ve gecenin karanlığına
karışan sokak seslerini dinliyordum. Önce bir uçak geçti, Ardından bir arabanın korna sesi yankılandı kulaklarımda. Saatimin alarmı öttü. Gözlerim duvarlardaki gölgelere takıldı; Aklım seslere takıldı... Sesler beynimin içinde çınlıyor kağıda dökülmek için bana etmediklerini bırakmıyordu. Ancak kafamın altında kavuşturduğum ellerimle öyle rahattım ki... Ve bir an bulunduğum durumu değiştirsem; kelimelerim, düşüncelerim karanlık gecenin sokak seslerine okey dördüncüsü olabilirdi. Hayatı düşündüm. Tırnak ucu kadar düşündüm. Ve geleceğimi birazcık düşündüm. Kahvelerin hatrı kadar düşündüm. Ürperdim... Sanki o anda kılımı kıpırdatsam kaybolup gidecekti tüm yarınlar. Ve öylesine rahattım ki; sırt üstü, yatağımda... Endişelerim duvarda gölge oyunları kurmuş birbirini yerken, ben öylesine rahattım ki; Dünyanın bir yerinde insanlar açlık içinde, İnsanlar savaş içinde, Yokluk içinde ölürken; kollarımı kafamın altına almış ve sırt üstü, öylesine rahattım ki... Kalktım sonra. Kalemi elime aldım. Gözlüklerimi taktım. Aklımda okyanuslar vardı. Ellerimde mürekkep rengi kan izleri; Rahatımın katilinin kanıyla oynuyordum... |