Küçük Bir Ev Masalı
Hiç güneş almazdı üç kanepeli salonumuz,
Ama misafirimiz eksik olmazdı kahvaltı sofralarımızdan. Işıkları açmadan; Gece gündüze kavuşur, Sokaklarda bir satıcı müşterisine, Bir çalgıcı önünde duran para kutusuna atılmış bir bozukluğa, Şehri ziyarete gelmiş bir yakınımız balık ekmeğe, Karşı komşunun huysuz küçük kızı bir oyuncağa, Kanepelerimiz misafirine kavuşurdu. Oysa,ışıklar açılmadan; Her mevsimimiz kış... Soğuk,mutsuz ve umutsuz parke taşlarının yalnızlığında, Her gündüz; -Bir karanlık- Her gece bir gündüz kadar karanlık. Sen yokken Ve ışıklar henüz açılmamışken; Bir yanım hep açmadan dökülmüş bahar yaprakları, Masanın üzerinde unutulmuş bir kalem, Sürekli kavgalı bir aile, Beddualar okuyan bir erkeğin ağzı, Umutsuz bir kadın kalır Bir yanım... Sen yokken Ve ışıklar henüz açılmamışken, Bir gün daha eksilir ömür hanemden... |