Hayat simsiyahgecenin karasıydı saçlarım ağarmaya durdu mezar çiçeklerine açtım sırrımı zincire vurulmuş düşlerimi serdim ellerimde bir resmin seninleyim gök kuşağı düşüyor arsızlığına inat gri şehre maviş gülüşlü suyun üstü zeytin gözlü martılarla süslü ellerim üşüyor ışık yangınlarından güneş neredeyse doğacak ağustos böceği caddeler med-cezir büyüsü zayıf bedenimi akşam güneşi tutacak eğildim daha lekesizdi düşlerim görüyorum saçlarımı hançerleyen ayartıcı kızıl güneşi mahur sabahları dinliyor şehir zamansız sorular gibi her gemi ezip geçiyor beni … Mustafa kaya 2016 / Üsküdar |