ŞÜKÜRMahşere demeç versem Mehdi gibi evlere girsem Ki artık mümkündür Görüştüğümüzü söylesem Aleni Yorumdan, yanılgıdan ırak Vuslata erdim, bilincimle Çölün suyu emdiğince Can gözüyle, ten gözüyle desem Sırrımızı faş etsem Ne çıkar ay yüzlüm, ne çıkar Kim inanır Kim inanır Ey tanımlanmaktan, yorumdan ârî Sözcüklere sığmayan Aklın, varlığın yegâne kaynağı İnanan kalplerdeki kutlu sır Sevgiye müptelâ şiir Sidretil müntehada buluştuk desem Habibin gibi kavuştuk desem Cümle kurumuşu yaş etsem Ne çıkar güneş gözlüm, ne çıkar Kim inanır Kim inanır Sâfi nûr Aşkın delice oku Ehline dokunur ancak Yanmamış ateşten ne anlayacak Bilenler bilir zâtî Bilmeyen bilmediğini yok sanır Bu yüzden huu der, ezelden beri Huu, huu Münkire ilenir toprak Küs durur ebedi su Varlığın can kadehi sabır olmasa Bunca zulme inkara dost canlar nasıl dayanır Sürekli sus/ sus demesen “hikmetimin gereği her oluş meleğe, cin’e, ins’e ilâhım mutlak hâkim benim” demesen mahvederdi cümle cehli izninle tek ahım daim eyle e ya Halık’ı ya Seyyidî şükrümüzü ezeli aşkımızı fikreyledin şükür ebedi adımızı zikreyledin şükür Haziran Ilgın 1995 Hacı Ali bayram |
Fani dünyaya maddiyata tenezzül edipte o göz kamaştıran emanetlerin, kendisinin gerçek sahibi kendisi zanneder yanılır.
Oysa insanlarda, diğer mahlukatta zikir nefes sayısı bellidir.
O sona yaklaştıkça emanet olan ömür tükenir bakiye geçİş başlar, ruhlar tenden ayrılır..
Ne acıdır ki o an kulaklar duysa da diller dönmez, lal olurken insan nasıl gaflette olur bir ömür boyu.
Zahirden kaçmaya çalışan manaya batına yönelen.
Nefsini terbiye eden ebedi güzellikleri hatırlayıp zahiri iten.
Allah a teslim olan düşündürendi şiiriniz sağolun.
Bayramınız Mübarek olsun Selam ve Dua ile..