Çocukluğumda telden arabalar yapar Yine telden çember çevirirdim… Bezden yaptığımız topun peşinde koşar, terleyip Susayınca da, dalardım komşunun bahçesine Çıkrıklı kuyudan buz gibi su çeker, Kafamı kovanın içine daldırıp, kana kana içerdim. Erik ya da çağla çalmak için ağaçlara tırmanır Çatal dal görünce, sapan yapmak için keserdim… Ablamın bezden bebekleri vardı Silahlarım tahtadandı, can yakmaz, anaları ağlatmazdı…
Kardeşim güzel resim çizerdi… Duvarları kömür karası ile yaptığı resimlerle süslerdi… Hiç kimse alınmazdı resimlerden! Silip yerine başka resim de yapmazlardı! Belki altına, “Ali Ayşeyi Seviyo” yazarlardı… Kızlarla yakan topu, seksek oynar, ip atlardık… Evcilik oynardık! İçimizde fitne fesatlık olmaz, her şey kardeşçe olurdu… Çocukluğumun oyunlarında ayak oyunları olmaz Sadece, sadece mızıkçılık yapardık!
Dünyaya yeni bir bebek mi gelecek? Gelmeden ismi konulur, ninemin ya da dedemin adı olurdu… Akşam olunca dedem, kolunun altına oturtur, Kopardığı takvim yaprağını okuturdu… Sofraya oturmadan, Komşuya yemek yetiştirme telaşında olurdu anam…
Sokaklarımız karanlık olsa da, Güvenin verdiği aydınlık vardı… Uykumuz gelene kadar girmezdik eve… Güz gelince, ağaçların güzelliği bir başka olur Bahçeye düşerdi sararan yapraklar… Kar yağdığında imece ile açılırdı yollar… Ayaz gecelerde, sobanın etrafında toplanıp, Üzerinde mısır patlatır, nohut kavururduk…
Haber saati gelince; Dedem, “irediyoyu açın, açın da ne varmış” der Pür dikkat radyo dinlerdi! Haberler bitince, arkası yarınları dinlemek için Ablam ve diğer kardeşlerimle Radyo kapma savaşına girerdik… Anam, “yarın okul yok mu?” dediğinde Kenarı süslü defterimin içine sakladığım Çizgi roman okurdum…
Hayat, yaşam kesintisiz, Herkes işinde gücünde, Yaşanacak mutluluklar adına, yarınların düşünü kurar Herkes, kendi yaşamında kendi hayatını oynardı…
Ve şimdi hayat! Herkes yoğun… Herkes yorgun… Herkes u/mutsuz… Herkes mutsuz! Kalabalıklar içerisinde Herkes yalnız, herkes tek başına… Bizim çocukluğumuz öyle miydi? Şimdi…Sadece bir nostalji anılarda, Kalan Çocukluğum…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Çocukluğum şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Çocukluğum şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Beğeniyle okudum kutluyorum usta zaman mı geçti bizmi yaşlandık ama ne olursa olsun o günler çok güzeldi....... Kalemin daim olsun _____________________________Selamlar
Ve şimdi hayat! Herkes yoğun… Herkes yorgun… Herkes u/mutsuz… Herkes mutsuz! Kalabalıklar içerisinde Herkes yalnız, herkes tek başına… Bizim çocukluğumuz öyle miydi? Şimdi…Sadece bir nostalji anılarda, Kalan Çocukluğum…
Hayal kurmak geleceği ve geçmişi yaşama isteği değil midir? William Russell “Büyük işler, büyük hayaller kurma özelliği olan insanlarca başarılmıştır” der. Hayaller hayat tarlasından geçerken elimizden toprağa düşen tohumlardır. Tohum ve tarla için de çabalamanız gerekir ki hayaller gerçek olsun. Bir de geçmişe özlem duyar, geçmişte yaşadıklarımızı hayal ederiz. OR-AN Sitesi tarafını bilir misin? Oralar ekin tarlasıydı hep, inek otlatır, sap tezek toplardık… Şimdi neredeyse yeşil alan yok! Eymir Gölüne gittin mi? Çocukluğumda TRT Genel Müdürlüğü binasının oradan yürüyerek oraya gider, vadiden dolaşarak tekrar eve dönerdik. Dün yıllar sonra oraya gittim. Vadi boydan boya inşaat alanı d/olmuş… Gel de o günlere gitme!
Ve şimdi hayat! Herkes yoğun… Herkes yorgun… Herkes u/mutsuz… Herkes mutsuz! Kalabalıklar içerisinde Herkes yalnız, herkes tek başına… Bizim çocukluğumuz öyle miydi? Şimdi… Sadece bir nostalji anılarda, Kalan Çocukluğum…
Abim çok teşekkür ederim… Selam, sevgi ve saygımla…
Kalemin daim olsun
_____________________________Selamlar