YAR'DAN İÇERİ YAR'DAN ÖTE
’’O’’ Yar ki ’’O’’ bilir yangınımı,
Kime ağladığımı, Döktüğüm her bir tane tesbih yaşını. Sen merak etme Eyy Adem; Bu yola giren de bilir Yar’in acısını sancısını, Alnı karayı da bilir, Nazlana nazlana yoldan çıkanı da... Ben neyi mi bilirim? Eyy Adem; Önce haddimi, sonra Rab aşkıyla yanan kalbimi. Huzur arıyor bedenim. Rab’bimin, Yar’imin aşkıyla ruhumu meşk eylerim, Zaman zaman yalpalar düşerim, Ayetler, dualar şaha kalkmış beni bekler bilirim. Semaya açılan eller olduğu sürece; Gönülden gelir her bir kelime, her bir hece. Acılarla yoğruldu özüm, ben neyleyem Rab’bimin aşkıyla kör olsun iki gözüm gık demem. Ruhum firarlarda; Bedenime kim kıydı, bilinmez ne fayda Meçhuller birbirine düşmüş; Aşk diye diye dönmüş biri Birinin ruhu asılı kalmış, kör sevdaların kucağında Birinin tazecik bedeni can vermiş karanlık kuyularda. Korkular başa sarmış yine yeniden Rab Aşkıyla canlanmış, Filiz vermiş, çöllerde açmış çiçekler Suyunu aşkından almış. Merak etme Eyy Adem; ’’O’’ Yar ’’O’’ Yar ki, İstediğine imtihan, istediğine aşk ve can olur Kendinden içeri can suyunu görürsün, Perdeler inmemişse gözünün, duyuşunun, Dokunuşunun değdiği yere. Gülşah ERCİYAS 22.04.2016 (YENİDEN DÜZENLENMİŞTİR SAYGILARIMLA) |