TÖVBELERİN TÖVBESİ
Düşerken uçurumdan, öksüzmüş demek anıların
Zalim zaman, ustura bilemiş yarınlarından... Gözyaşların çaresiz, ahların iki arada kalmış Kendini asmış dualarındaki muratların. Katıksız sevginin suretiymiş onun yaraları, Arz_ı endam ederken sana küsen yanı, Koşulsuz aşkınızın olmamış rüyaları. Uçurum derinliği gözlerindeki ağıtlar, Sokulmuş birbirine en güzel hatıralar, Asr_ı saadeti beklemiş yanarken umutlar, Kör olmuş sabahlar, duyulmuyor artık çığlıklar. Eller açılmış semaya; Dökülen yaşlar, dillerde döne döne dualar İmkansız bir kalbe, kusursuz bir adama tesbihatlar... Hakk’a aşıklar duyun beni; Kalp ALLAH diye çarpsın, Rabbimin isimleri nakşolsun, Ruhuma, iliklerime, her bir zerreme. Gözüm Rabb’imin aşkıyla görsün, Kulaklarım Rabb’imin aşkıyla duysun, Dudaklarım Rabb’imin adını zikretsin, kuruyana kadar Gönlüm dermansız kalsın, Rabb aşkıyla çarpıp, toprak olana kadar. Yar ’ab gönlümü açtım semaya; ’’Sen’’ Yücelerin Yücesi, ’’Sen’’ Merhametlilerin Merhametlisi, ’’Sen’’ Sultanların Sultanı, ’’Sen’’ Yedi Kat Göğün, Yedi Kat Yerin Yaradanı, Sana aşık olan bir adama aşık oldum. Tövbeler dile geldi; Tesbihler yetmedi kapkara ruhuma, Şimdi hangisine yanayım usulca, İmkansız sevdam kalmış ortada, Huzurunda bi-çareyim ne fayda!!! Gülşah ERCİYAS |