sâltânâtsoğuk kaldırımlarda buza kesti bu gidiş, lûzumsuz gelenlere; şimdilerde çok ihtiyacım var adımı az önce, bir daha söktüm bedenimden, dokunmuyor yokluğun, ruhumun kızılına, sahibi olduğum tek oda; içinde ki yalnızlık, diyeceğim amma...! susadığını duymamaya alıştıkça, yüreğini cezalandırmaya tehâmmûl; avcumda ölen yasemenleri, kuru okyanusa gömdüğüm; yağmur damlasından aşırı mezarlarım var.... geride kalan nef/e/sin; tamamını kaplamalı derin yaralar, ötesini düşünmemeli korku denen ahmak, geçmemişi, bu günle karıştırmak; gerçeğin sesinden oldukça ırak, iç çekilene pişmanlık denilir; alayı yalan, keşkeyle başlayan cümleler her sona tuzak, ve farkına varabilmeli insan/kere/insan; yaşanan, yaşandığı yerde, acıttığı kadar kalmalı.. DENGE /siz/ karan |