DİLENCİ
DİLENCİ MİSALİ
Ustalar bile zayıf gördükleri yere, sık vururmuş keseri, Koca alem adam dolmuş, bir ben kalmışım serseri, Yaradan ne güzel yaratmış bak, şu koskoca alemi, Derdi çileyi bana vermiş, sende aratmış çaremi. Gönlümün pusulası şaştı, güneşim batıdan doğar, doğudan batar, Bak bu gönlün içinde, ne acılarla ne ayrılıklar yatar, Aşktır benim kalbimin meyvesi, her gelen bir dalını kopardı, Sen ağacımı yıktın ya, suçlamam, o kalpte sevdan vardı. Alçaklık, kahpelik, sahtelik gibi boktan şeyler, Onlar bende bulunmaz, siz kendinize bakın beyler, Bende aşk bir, sevda bir, inanın ki yar da birdir, Yarin olmadığı her yer, kocaman bir kabirdir. Bundan sonra içimdeki ben, aşka ve sevgiye düşman, Sende yaptıklarına bakar, elbet olursun pişman. Bilmiyorum güzelim,böyle bir seven daha bulabilir misin? Vurdun, kırdın, yıktın ya beni, sende mutlu olabilir misin? Senden öncem yoktu benim, sana tapmam ondandı, Bir ölüyü sen bir daha öldürdün, bu film böyle sonlandı. Ağırdır benim sevdam, her sevgide binlerce defa ölürüm, Elim kolum kırılır dilenci misali, yerlerde sürünürüm. Unutma içimde sende sevdan da bir ömür yaşayacak, Dilenci gönlüm ne darbeler yedi, buna da alışacak. Hayat üzerime geldikçe geliyor, zor ama direniyorum, Kaç kere öldüm ben, üç beş sene yaşar mıyım bilemiyorum? Hani erkekler ağlamazmış, bu lafa çok kızıyorum, Ben senin için ve sevdam için, gururla ağlıyorum. Senden bir gönül sadakası istedim, sevda dilendim, Hani o gözlerde kendini unutan, o gözlere aşık olan vardı ya, işte o bendim... |