UZUNCA BİR NAZIM
Gözlerin...
Gözlerinin derurunda kaybolası var insanın Irağım,yakın olduğum kadar ırak Nefes kadar,nefs kadar yakın Olmasını isteğim hayallerim kadar ise ırak Bak şu zamana... Akıp gidiyor Su misali Sen...Bir sen kalıyorsun,öylece,öyle kalıyorsun Saçların var ya... İşte onlar dahi bambaşka Gamzeli tebessümün altında yatan O uçsuz tefekkürriyatlar Hepsi ama hepsi oradalar... Kalan sadece sensin Gönülde öylece kaldın Durdu derviş şöyle kuytu bir yerde Bakındı etrafına anlamsızca Bilmiyordu neye niçin baktığını Baktı,sadece bakakaldı öylece... Çehresine vuruyordu baharın güzel yeli Yine de baktı...Öylece baktı... Bir Perçemli yollara baktı Bir de yelde ötüşen kuşlara... Derin tefekkürriyatlar içerisinde,baktı İç geçirdi kendince... Dedi... ’’Ben neyleyeyim sensiz sessizliği ey gönül’’ Bakakaldığı yerden doğruldu Dimdik doğruldu derviş Sanki bir kendisi vardı orada,birde sol yanında ki Ne ötüşen kuşlar Ne bahar yeli Ne de diğer vuslatlar benliğinde idi Sadece ’’O’’ var idi Bir ’’O’’ bir de kendisi ’’O’’ dedi derviş ’’O’’ beni bana anlattı Şu bana tebessüm eden ışığım kadar parlaktı ’’O’’dedi derviş...’’O’’ işte ’’O’’ Devam eyledi derviş: ’’UFKUM DAR;UFKUM KAPALI BEN NEYLEYEYİM SENSİZ SESSİZLİĞİ VARLIĞIM... BİR;BENLİĞİMDE BİRİKMİŞ TEFEKKÜRRİYATLARIM BİRDE SOLUMDAKİLER İŞTE ’’ONLAR’’’ SANA VAKFOLUPTA BANA NASİP OLMAYANLAR... |