Yabancılık İkilemi...Sancılı bir hali vardı Şakakları sızlatan, Bir avazda saçlarında Onlarca beyaz doğuran Koynuna sığındığı merhametsiz gecenin... Yorgundu Göz kapağının ardındaki zamandı Hayretle seyre daldığı. Belki de… Trajikomik hayatından bir piyesti Hünerli belleğinde hayat bulan Bilmem kaç mevsimi İtinayla, bir âna sığdıran. Solgundu, Yanağı başak tanesi kadar sarı İçinde, Mahpus kalan hazan kırıntıları Fer niyetine dağılırken Gözlerinden… Fırtınalar eserdi çevresinde O…Var gücüyle sessizdi… Dualarında umut dileyen Uysal bir ihtiyar gibi. Bucak bucak kaçıyordu Ruhuna giydirilen kırışık elbiseden Aynalara küsmüştü, Hatırlamıyordu En son ne zaman görmüştü Yüzündeki engebeyi. Senelere bölünmüş kıvrımlar Her yıla en az bir çentik… Ceplerinde sakladığı titrek elleri Birinde beyaz mendili Huzursuz bedeninde yabancılık ikilemi Her kıvrımında dört mevsimi uyutmuş Gençliğinden uzak teni. 1Aralık2011/NÜS |