Ama Sen BilmedinSeviyordum seni Sen bilmesende Her tebessümüm yalnızca sana hediyeydi Benim mutluluğum yalnızca sendeydi Ama sen bilmedin Yokluğunda, varlık sancısı çeken Gül bahçesinin dikenlerini yüreğine eken Yaralarının kanını bastıra bastıra Yeni yaralara sebep olan bendim Ama sen bilmedin Her şafağı yeni bir hayat gibi Dar bir pencereden bekleyen Işığı görüp de kör olurcasına Perdeleri kapatan bendim. Ama sen bilmedin Ertesi sabahların sabrını yitirerek En sonunda kendi sesinde delirerek Sensiz geçen günleri bir şişe içinde Dipsiz kuyulara devirerek seven bendim Ama sen bilmedin Aşk için göğsüne, ölüm için ateşe İstemeye istemeye merhemler süren Biraz yanmayı isteyen bendim Ama sen bilmedin Her nefesim de sayıkladığım Baş harfini adeta yakmak için Külünde kendimi gördüğüm için İçi tütün dolu kâğıttan kalemleri yaktım Ama sen bilmedin. Sende kalan sevinçlerimi Ümitlerimi ve umutlarımı Sende kalan diğer yarımı Aşkımı ve sevdamı Sende kalan hasretimi Sende kalan beni de bilmedin sen. Sen neyi bildin ki zaten. Ömrümün ilkbaharı sanarken Aslında sonbaharıymış. Tatmadığım bir tek zehir kalmışken Ayrılık... Zehirden de acıymış. Daim kalmanı isterdim yanımda Hayallerimin başrolü olmanı isterdim Uzun yolların arkadaşı Gökyüzümün bulutları olmanı isterdim Ömrümün baharı Ellerimin güneşi olmanı isterdim. Yarınlarımın anlamı Dünlerimin âhı olmanı isterdim. Artık sevmiyorum diyemem Ama seviyorum da diyemem Ben seni sevmemenin bedelini ödedim Seni sevmeninse tadına vardım Bir beklentimde kalmadı Hayat denilen tâmahkar süreçten. |