İLLE
Benim hep acılı sevmelerim,
ve sonu hüsrana açılan kapılara gebe Ardından geçen onca boş zaman. Sensizliği sevmiyorum, affet! Yaralı bir gecenin koynunda uyuyorum, Hep delip geçiyor, bağrımı akrep, Öyle hain pusuda bekliyor, dökeceği gözyaşımı boğazım düğüm oluyor, hıçkıramıyorum. Sevdana kenetleniyor yüreğim. Oysa ne seviyorum, tebessümüne adıyorum ruhu! Fransız kalmaya çalıştığım gerçekler, Elinin tersiyle savuruyor sevinçlerimi. Bir tokat ki; kızarıklığı geçse de saplanıyor urgan olup Yıllarca sürecek bir yok oluş çağı kapanacak belki. Her şeye sünger oluşunu mu sevmeliyim? Yoksa kendimi sürgün edişime mi üzülmeliyim. Bilmiyorum. Bahtımıza ağlıyorum, gerisi hayat yolu. Düşleri gerçeğe endeksli yaşamak dokunuyor. Klavyem ağrılı harfler vuruşu. Ruhum vitamin eksiği, Sayılmış olan ve sayılacak nice kelimelere rağmen. İlle de sen şad olduğum. İlle de sen. |