F A LKahve falına baktım, anladığımdan değil! Görmek istedim yalnız, hayır mı ya da şer mi? Küçücük bir fincana, eğil Allah’ım eğil; Çok tanımak istedim, içindeki beşer mi? Bir fincan kahve içtim, kırk yıl hatırı olan! Niyetimi aradım, fincanlarda kaybolan... Gözün aydın, yolun var gibi hep yalan, dolan; Ne var ki o fincanda, Allah’tan mübeşşer mi? Aradım bunca haber, fincanın neresinde? Başka neler yazıyor, bahtın cenderesinde... Kimler sürükleniyor, hayalin deresinde; Beşer bu çukurlara, hiç ters takla düşer mi? İçi harita gibi, her yanı damar, damar! Okuyanı bilmem de, dinleyen neler umar... İnanç sahibi insan, buna nasıl göz yumar; Ne var ki telvelerde, insan falla yaşar mı? Ayrılık var diyor ya, bakmaz neden, niçine! Mahkeme mi kurmuşlar, o fincanın içine? Kim bilir, daha neler söylendi bir kaçına; Kişi, tanımadığı birisini boşar mı? Fincanın duvarında, hayli büyük bir yara! Hah işte diyor hem de, deve yükü bol para! Hadi ordan be dedim, kaşarlanmış zampara; İnsan böyle boş hayal peşinde hiç koşar mı? Antalya-2016/03 Halil Şakir Taşçıoğlu |