Yüce Dedikleri
Ve bir kadının saç telleri arasında dolaşan firketelerdi hayallerimiz...
Ne umutlar bıraktık; Dert ortakları saydıkları, Sidik kokan birahanelerin o dudak kırmızısı ahşap masalarında. Vurdumuz duydukça insanları,bulutları,yağmurları; Yıldırımlar yağdırdı; Ölüm korkusunu ürpererek hissettiğimiz turuncu gecelerde, O ’’Yüce’’ dedikleri Tanrı... Kapı zilleri,işkence aletlerine dönüştü yaprak yaprak, Ve beş parasızlık konuldu ceplerimize uyku vakitlerimizde. Üç beş parça ekmeğin tadını bile alamadığımız , Kurşuni renkleri hissettik ense köklerimizde. Masmavi bir gökyüzü diledikçe, Güz karası bulutlar kucaklar oldu gün ışıklarımızı, Ve ekmek derdine düştük hafta sonları. Biz aydınlattıkça masa lambalarımızı; ’’Yüceldi’’ gece yarıları ve kilise çanları. |
Ve beş parasızlık konuldu ceplerimize uyku vakitlerimizde.
Üç beş parça ekmeğin tadını bile alamadığımız ,
Kurşuni renkleri hissettik ense köklerimizde.
Anlamlı güzel bir şiirdi değerli şairim tebrik ederim saygılarımla