BEKLEME ODASI
Siyah beyaz film şeridi gibi süregen
Yılgın mevsimler örtüyor üstümü Yılları sinesine yükleyip yalınayak yürüyen bezgin bir bahardan sonra Hatıraları kuzine sobada beş kuruşa yakan Karamsar bir kış tökezliyor önümde Ne gidesim vardı Nefesinin solumadığı güzlere Ne de yüzünü görmeden öylece bitesim Vardı yokluğunu hissedinceye kadar Üşüyorum tonlarca yağmurun ıslaklığıyla ayazda Çam ağacındaki karlar gibiyim devinip de düşüyorum Kum saatine dönüyorum ardından Tekrar yağıyorum sensiz öykülere Sonsuz ihtimaller dahilinde Yalın gerçeklerle imzalı Sonu gelmiş sevdamızın Hayallere yelken açma vakti bitti Düşlerimizde bıraktığımız zaman Ruhların ve sevdasını yitirmiş güruhların toplanma zamanı Ah gülüm Anlayacaksın ya Yolda kalmış olanlara bekleme odası buralar Vakit çok geç yatmalıyım Acılara geçit çok gözlerim kapanmadan Uzandım toprağın bağrında Sessizlik lütfen Gelen var.... |