DUDAĞIM DA VEDA DANSIHiç bir şeye aldırma gönül Nankör olmayan dostlarında varmış Ben kadir kıymet bilmeyene canım demem Yaş ilerler kemali bulur Ömürden geriye gazeller kalır Ey gönül şimdi Dudağından öpülecek bir yer ayır bana Sana açık yüreğim şımarsın bir çocuk gibi Ömrümüzü tüketen şu zalim hayat Bir an olsun unutturdu yokluğunu Ve herkese akmayan cümlelerim de uslansın Gönül gözümüz kapanmasın Dalgın ve konuşkan bu gece Karanlığa mahkum etmesin yüreğimizi O güzelliklerine kelimeden aşk bulalım Elele,gözgöze konuşalım Haydi İçimdeki cesur esinti düşsüz kalmasın Gözlerim takılır Kara denizinin sönmeyen fenerine Yine hüzünlü bir şarkı dilim de Veda etme,susmuyor yüreğim de gecenin sesi Düşlerim yosunlu,kaygan Gözlerimden hiç tükenmeyen sular sızıyor Karadeniz gibi azgın dalgalarım Aşındırıyor yüreğimi Tutunamıyorum,renklerim, gün içinde değişiyor Hayattan, soğuyorum. Isıtmıyor güneş,ısıtmıyor içerilerimi Adım adım yalnızlıklar peşimde Nereye tutunsam kırılıyor,yalnızlık bulaşıyor üstüme Belki alışkındı kulakların Iki kelimenin dudaktaki dansına Düşlerin sevişmesiydi Bir veda adımıydı atılan adım Hoş kalınmazdı senin aşklarında Oysa bende bir ömür bitirmektir Kısacık zamanlara sığan tutkunun,bu aşkın Anılarımı çerçeveleyip astığım duvarımda Boş bir çerceve duruyor şimdi Neden uzadıkça sabah olmuyor geceler Acılar mı,yoksa anılar mı yakışmadı Ters giden bir şeyler var bu gecede Sarhoş naraları bozuyor gecenin gizemini Yönü şaşırmış naraların sokaklardan değil Yüreğimden geldiğini fark ettim bir anda Yalpalaya yalpalaya yeni bir limana demir atmaya giden Adımlarını bir türlü aynı hizaya getiremeyen bu ayaklar Benim sevdamı arşınlıyorlardı Bu adımlar benim sarhoş adımlarım dı Yine galiba yine yanlış yollara girdim düşüncesizce Unutuldu nasır tuttu kalbim Bende unutmuşum mor sarmaşıklı yaprakların altındaki Kocaman dikenlerini saklayan bataklıkları Çıkaramıyorum adımlarımı Çabaladıkça batıyorum Bomboş aylak ruhum; yine aldanmıştı Gökyüzünün kızıl, fettan saçlarına Tutkudan körelen gözlerini çevirmeseydi gözlerinden Sevda ma arapsaçı gibi dolanan yalanları fark edebilecektim Aşk hiç doymayan aç ruhum Kısacık mutlulukların lezzetli mezeler olduğu bu sofrada Kadeh kadeh şarapları aşkın saflığına içtim Hesaplaşma yüklü bir gecenin sabahıydı sana vedam Oysa sen sadece hoşça kal dedim sanmıştın.. Kanter içinde kaldı dudaklarım Söyleyemediklerimi kendime haykırmaktan Söylesem anlamazdın, biliyorum. Üstünde hiçbir etiket olmayan bir şişeye konmuş bir yardım mesajıydı kelimelerim.. Ben ıssız bir adada bir kazazedeydim. Çok tirajik biliyor musun? Yanıma almayı isteyebileceğim tek şey sendin... Ve sen bana aynı cümlenin içindeki iki kelime kadar yakın Asla bir araya gelemeyecek iki kelime kadar uzaktın.. Çelişkilerin bileşkesi bir sevgili.. Şarkılar saki olmuştu masama. Hep acı olan mezelerimi getirirken soframa Biri geldi biri gitti upuzun bir yalnızlık boyunca.. Şarabımın tadı daha mı mayhoştu ne! O tanıdık tadı yapıştırabilmek için dudaklarıma Günün ağarması gerekti kadehlerin tanıdık lal kırmızısında Sana hoşça kal demek hiç kolay değil Çünkü benim için hoşça kal, elveda demek Benim sözlüğüm neden farklıdır bilemedim hiç.. Yazmasın istedim kalemi Ama hep ayak izleri oldu satırlarımda Vurdum adımlarımla vurgun sonlara... Hatırla sevgili içinde koşar adım coşan sevişlerini Limanlara demir atmak isteyen gemimin çıpası yüreğime battı Seni yaşamak isterken Sağanak yağmurda ıslanıp Sırılsıklam kaldım yalnızlığımla Y.szgn |