ZAN VE İTMİNAN
Kuşkusuz ki sen de bir, kuşkuya esir düştün
Uykusuz gecelerde, görülmemiş bir düştün Sarıldığım selamın, yadigardır artık bak Bakmaya kıyamazken, gözümden nasıl düştün Sana toz kondurmayı, ihanet saydım inan Bilmezsin kaç sevabı, öksüz bıraktı zinan Dağılan saçlarının, kastı nedir sabaha Biraz fazla değil mi, duyduğun bu itminan Kolay mi sanıyorsun, kıyameti beklemek Kopacağını bilip, günlere gün eklemek O firavun gönlünü, nasıl mabet yapmışım Can verdi denizinde, sarfettiğim tüm emek Cahil olsam kanardım, gelmiş derdim nazara Işlemişse bir günah, istemeden kazara Sahip çık nefse diye, dün vaaz veriyordun Diyordun giden tek şey, amellerdir mezara Anladım örnek olmak, sana göre iş değil Sadakatin tuzu çok, yiyecegin aş değil Sen ne oldum delisi, kıymet bilmez birisin Aradığın ateşmiş, yaşlanacak eş değil Şaduman TATLI |