Kelebek Misali
Yüreğimin içinde biriktirdiğim umutlar
Kelebek misali ölüme doğru Kanat çırparken Zaman ayrılığı çeyrek geçe durdu Uzanıp dokundum bulutlara Rüzgarları özgür bıraktım Gök gürültüsüyle sarsılıp Gece karası bulutların döktüğü yağmurlarda İliklerime kadar ıslandım Kederlerin kor kor ateşinde yürüdüm Yinede buz kesti vücudum Saçlarımı ellerin yerine Toprak kokulu rüzgarlar okşadı Oysa Yüzün bakmaya doyamadığım Işıl ışıl güneşim Sesin dinlediğim en güzel melodi Gözlerin ruhumu dinlendiren Sonsuzluğun mavisine uzanan gökyüzü Sinene yaslanmak bu dünyadan uzak Başka bir evrende huzuru bulmaktı Ve ansızın çekip gittin Gözlerime gözlerinin karası bulutları bırakıp Yüreğime tarifi imkansız acılar ektin Dünler avuçlarımdan akıp giderken Yarınlar can çekişecek özlemlerde Nehirler sel olup taşacak gözyaşlarıyla Silip süpürecek ne varsa sana dair Bir yamacın kıyısından feryat figan Yakarışlar yankılanacak Şimdi Bir başına gölgeme sarılarak Biçare dolanıyorsam sokaklarda Ayaz vuruyorsa bedenimi Dudağımda onca sözcük kanıyorsa Boğazımda düğüm düğüm Oluyorsa nefesim Giderken bıraktığın Ayrılık hediyendir Artık ben susacağım Hüzzam şarkılar konuşacak Aşkın yarası sol yanımda Yosun tuttuğunda Bil ki yokluğuna alışmış olacağım. |