ÂMİN E ÂMİN / AAAAAAhhh Nazımah Nazım; demiş (güya), Atatürk rahmetli: ’önce seni asmalı, sonra oturup dar’ ının altına bir güzel ağlamalı’ gerçekten demiş mi bilmem. sebebi Nazım’ın kaleminin zamana sivri gelmesiymiş sipsivri ve kasten / isteyerek teammüden pervasızca kullanılmasıymış. gerçek sebep hiçbir zaman bilinememiş böylece bildirildiğinden hep derinden /derinden /resmen / fiilen böyle bilinmiş vallahi vebali söyleyenlerin boynuna günahları demir ile taş gibi üstlerinde kalsın yalan söyledilerse yiğit arkaları yere gelsin de analarının yüreği cayır cayır yansın çatlasın mısır gevreği gibi patıııırrrrrr patır patlasın ama şimdi herkesçe fikir birliği ile konsensüsensel yani uysal kaplanımız / aslanımız / yiğidimiz dünyaca bilinen övüncümüz /medar-ı iftiharımız öldü ya ,ondan ... kâbesi de yıkıldı üstelik zararsız /gayrı tarih ona da bir mümtaz yer ayırır artık lütfen hani Dadaloğlu’na, firavun’a Köroğlu’na ayırdığı kadar Aziz nesin’e,Can yücel’e ve de Mehmet Akif Rahmetliye Arif Nihat Asya’ya, Saidi Nursiye Necip Fazıl’a tehlike geçmiştir. okur geçeriz konar göçeriz Nesimi’ye, Itri’ye ne yaptıysak bir müddet sonra onlara da dik alasını yapar anma günleri düzenler / heykellerini dikeriz Homeros’u, İliyada’yı da okuruz Yunusu da. Rock ta dinleriz saz sema-i de / ilahi de ancak en sonunda okunması anlaşılması zor ne dediği asla belli olmayan çağdaş şiirler/şairler yüzünden masal dinlemez şiir okumaz olduk kardeşim şiirsiz kalınca da hep beraber milleten beraber kavun olmuşken ne güzel döndük / gerisin geri düvelek olduk, kelek olduk çağdaşlık liginde milletçe nefsimizi küme düşmüş bulduk sadaka taşlarının mucidi atalarımızın kemiklerini sızlattık Tarihimize sövmeyi bilgelik sandık sokaktan geçenin elinden çantasını kaptık uzun müddet gasb suçunu hırsızlık saydık velhasıl her alanda kaptı kaçtı olduk şarap içmezdik altın vuruşlarla ölür olduk Düşmanlarımızı dost bildik Birbirimizi vurur olduk anan - atan nur içinde yatsın; derdik Piri fani emanetleri huzurevlerine koyduk Hakk için... Allah için... şu keskin zekalarımızı ! kâmil -kelâmlı dillerimizi ! ve neomodern gönüllerimizi ! içinden çıktığımız tosbağa misali tıh dediğimiz milletimizle kendi kendimizle yani anlaşabileceğimiz bir lisan ile değerlendirsek ben sana batıramam mı sanıyorsun lan sivri dilimi ve / veya kalemimi /şeyimi /her şeyimi deyip birbirimize dürteceğimize halkla haşir neşir olsak kadınlarımız çoluk çocuğa göğüslerini / göbeklerini açacağına kalplerini gönüllerini açsalar baba ocağı-ana kucağı deyimini yeniden hatırlasak insanca huzur içinde, barış içinde yaşasak diyordu... biri habire.. kulağımın dibinde /sanki beynimin içinde hak verir gibi oldum sonunda dayanamadım dur dedim... sen söyle ben yazayım hemen yan yattı / çamura battı ama dedi ! eeee ! dedim neee! dedim kendin yazmış gibi yaz dedi... tamam dedim tamam ben yazmış gibi yazayım Abdülhamit zamanında mıyız.!. bu güne bugün yarım yamalak olsa da Avrupalıyız ne yani fikrimi döveni benim evire çevire dövme hakkım yok mu hayların var huyların var hatta gayların var haylama - gaylama hakkı da benim bin yıldır bu toprakların sahibi unutulmuş şehitlerin torunu kısasa kısas hakkım yok mu kimin lan bu ülke ? ne diyon lan sen köftehor diyerek onlar yüzbin defa ölüm yok dese ben yüzbinbir defa var var kardeşim /bir tanem / canım benim babam vardı öldü, dedem de/ anam da mezarlıklar neyin nesi diyeceğim gerçekleri söylemekten asla ve kat’a vazgeçmeyeceğim. olağan üstü güzel şiirinizden biri koyup üç kere nasiplendim. kutlarım, şair kardeşim ve / teşekkürler ederim.. sizi okumak ayrıcalıktı duanı okudum diye, şu anda kalbim mütmain saygı ve selamlarımla. ÂMİN E ÂMİN Hacı Ali Bayram ALANYA /01/008 |