el yordamı dürtülere alışma sanatıtaşların şarkısı var zaman bir adamın sesine yamadığı bir ritmi dinliyorum yüzümün türküsüz ülkesi göğsünde düşleri yıldıza dağılan gecenin gebe bu saatler hep bir bebe ağlaması akıl yarısına bir şizofrenin kahkahalı çığlığı bükülerek tersine güneş kundağı ananın su koynunda kör ol kediler yağmura mırıltı sız damla sızdıran duvar çamurlaşıp eve geleceğime söz verdim gök ipe asılı beyaz bulutları affetmeyecek kara savrul saçları hiç kadın ne çok da süt emmişti dualı mendiller çıplak ayakları şenlik adımı bakıra kalaylı sözler çelik gözlere alaka suçsuz biliyor toprağı nöbetle yen imanımın boynuna doladığın intikam susmalıyım annem sağ dinleyemedim servilerin fısıltısını gelecek yaratıcının gazabını gamzelerine taşıyan çocuklar sabahı uykusuz dizlerine bekleyen kayıp azat edildiğine titreyen ateş sen her bir taraftan gülümseyeceksin 0101 |
Ve her sonuçta el yordamıyla yokla: hüzün...