yalpalayan fısıltılar eşliği öz savaşımın şerefinekubbenin yazısına savaşanlar var kor duvarın teninden kopan yalın rüzgar sarmaşıklara iman eden eller yaşayacak kiremit çatılara düşen serin damla demir harmanını döven dişliler suyu şahit göstermedim o kadına ben ey özümün ağırı toprak ağaç yapraklarını saklıyor kökünden geçiyor bir dervişin edasında dudaklarımdan tadımlık günahın anatomisi eti kemiği ben yaratmadım kumdan mistik bahçeleri vardı sahilin sarhoş çocuklarını diz kapaklara bırakan her bir gel git yağmursuz göklerin uçurumlarına yükselecek mavisinden soyunan dua imamelere koşamayan topal tespih taneleri onca dilin yerel çevriminde her bir müslüman bir muhammedi katledecek vuracak adam kadını alın kanadından taş serçe bibloları altın kafeslerde adı eyüp olanlar yaşayacak merdivenlerin sabrına çok sırılsıklam kucaklaşmadan kalan soğuk nem 0047 |