O an Şiirleri

Bal, börek, baklava... ya da pırasa...
En leziz nimetle dolsa ne masa
Lokmaları tatsız... yine tuzsuzdur
Çocuklar mutsuzdur; anne olmasa!

...

anne olmak başka bambaşka bir şeydi,
annemden biliyorum,
saran, okşayan tılsımlı bir eldi,
bir ben mi ? böyle hissediyorum,


...

Kurban olam yavrum, senin adına
Dualarım sana, er muradına
Çektiklerin artık, gider yadıma
Anan kurban olsun, ağlama kızım


...

Hayatı ibretli sözleriyse çook hikmetlidir
insana huzur ve de mutluluk vermektedir
bütün Dünya düşünürleri Ona hayrandır
Mevlana bizimdir bizimde mevlanamızdır
O bizimde pirimiz gerçek bir rehberimizdir

...

Rahman ve Rahim Allah'ın Adıyla
“Ve Kur'an'ı ağır ağır, düşüne düşüne oku!” (Müzzemmil Suresi 4. Ayet)
Gelenekçiler, Kur’an’ı sevap almak, şerli şeylerden korunmak, nazara gelmemek, üflemek için okuyorlar. Özellikle bazı ayetleri sadece bu amaçla ve ısrarla okuyorlar. Meselâ, Ayet-el Kürsi. Bu ayet Bakara Suresinin 255. Ayeti ve ayette, Allah bize Kendisini tanıtıyor. İsimlerinden ve sıfatlarından bahsediyor. O’nu bilmemizi istiyor. Kur’an’daki İslâm hakkında hiçbir şey bilmeyen insanlar da bu ayeti sınava veya ameliyata girecekleri zaman, otobüse binecekleri zaman, hastalandıklarında ve türbelerde okuyorlar. Yaşlı ve gırtlağına kadar şirke batmış ak sakallı hacı dede, ayeti okuyor ve torununun yüzüne üflüyor. Ayette, Allah’ın muradı ne, şirk ehli gelenekçilerin ayetten anladığı ne? Hiçbir şey anlamamışlar. Kur’an, ayetleri üzerinde derin derin tefekkür edelim, gece gündüz ayetler üzerinde düşünelim, hayatımıza vahiyle yön verelim, bizim için her konuda kılavuz olsun diye Allah tarafından gönderildi; fakat gelenekçi müşrik âlimlerce muska ve büyü kitabına dönüştürüldü (Kur’an’ı tenzih ederiz); fikir hayatımızın dışına çıkarıldı, süslü kılıflarla sarılarak duvara asıldı ve maalesef terk edildi. Kur’ân’ı terk ettiler ve yerine hadis ve dua kitaplarıyla amel ediyorlar. Ancak, bu gerçeğin de farkında değiller; zira Kur’an okumuyorlar. Kur’an okumuş olsalardı, Kur’an’ın terk edileceğini de bilirlerdi. Kur’an’a iman etmediklerini dahi bilmeyen ve kendilerini Müslüman zanneden milyonlarca insan.
“Ve elçi dedi ki: 'Rabbim gerçekten benim kavmim, bu Kur'an'ı terkedilmiş olarak bıraktılar.'” (Furkân Suresi 30. Ayet)

...

Uçurumlardan geldim bilmedin,
Candan öte bir de can derdin,
Alırsam bu canı yıkılır demedin.

Kaprislerini yok saydım görmedin,

...

Rahman ve Rahim Allah'ın Adıyla
Tecvid, Kur’ân’ı Arapça metninden okurken harflerin hakkını vermek, harfleri mahreç ve aslına uygun olarak okumak, demektir. Şimdi şöyle düşünün:
Kur’ân’ı Arapça okurken, harfleri bir Arap kadar iyi telaffuz ettiniz ama Kur’an hükümlerini uygulamadınız. Kur’ân’ı Arapça okumadınız, Türkçe okudunuz ve hükümlerini yani Kur’ân’ın içeriğini hayatınıza aktardınız, Kur’ân ahlakıyla ahlaklandınız.
Ahirette, bu Kur’ân okumalarından hangisi fayda sağlar?
Anlamadan okuduğunuz Kur’an mı?

...

İnsanlara kıymet veriyorsun olmuyor, vermiyorsun olmuyor.
Sevgi ve muhabbetle kucaklıyorsun olmuyor, kucaklamıyorsun olmuyor.
Neşe ve üzüntülerini işin kolayına kaçmadan paylaşıyorsun olmuyor,
Paylaşmıyorsun olmuyor.
Başına taç gönlüne sultan ediyorsun olmuyor, etmiyorsun olmuyor.

...

Zamanından erken ölünce babam,
Benimse hayatta kalmaktı çabam,
Bir kenara çekilince akrabam,
Başımızda bir tek sen kaldın anam...

...

Üç koca hafta hasret kaldım gül yüzüne tatlı sesine...
Yokluğun inanılmaz derecede yakıyor canımı
Ve bu acıya hiçbir merhem olmuyor şifa...
Hiçbirşeyden tad alamaz oldum Annem senden sonra...


...