Tanıtım Yazısı
Sultan Selim'in katliyle başlayıp Yeniçeri ocağının kaldırılmasına dek süren olaylar içinde heyecan ve aşk dolu bir adam; Pir Elvan... III. Selim ile Napolyon arasında mektup taşıyan bir ulak, Bektaşiler arasında bir Mevlevi...
Pir Elvan'ın sohbet arkadaşı Melling. Fransız mimar, seyyah, ressam...
Gerçek bilgiler ve gerçek isimlerle nefes kesici bir serüven...
Sultan Mahmut bir anda kararsızlaştı. Ateşin gözleri buğulu bir camın ardındaymış gibi bakıyordu. Umur görmüş devletlûlar ve ak sarıklı hocalar, padişahın bu mahzun duruşunun manasını kavramıştı. Sancak-ı şerif çıkar da asiler galip gelirse bu, devletin sonu olur, imparatorluk asilerin eline geçerdi. Bu ağır yükü kimse omuzlayamıyordu. Salona bir anda ölüm sessizliği çöktü. Herkes bu durumu kabullenmiş gibi boynunu bükmüş iken ileri doğru yürüyen dersiam hocası Abdurrahman Efendi'nin ayak sesleri boş kubbede yankılandı.
"Muradımız din ve devletin bekası ise, bu asileri kırar geçiririz, değilse biz de bu din ve devlet ile batıp gideriz. Zillete düşmektense ölüm yeğdir, hünkârım. Hal böyleyken daha ne olma ihtimali vardır?"
Hiddetinden elindeki tespih koptu, taneler mermer zemin üzerinde dağıldı.
"Allah'ın izniyle onları işte böyle dağıtırız. Bu, Allah'ın bir işaretidir, hünkârım."
Mermer zeminde yuvarlanan taşların sesi kesilince gür sesiyle son sözünü söyledi.
"Kılıç kından çıkmadıkça, kurt sürüsü hizaya girmez, hünkârım!...
Pir Elvan... Eski bir yeniçeri... Bektaşi görünümlü bir Mevlevi... Sultan Selim'in sadık eri Osmanlı'nın en çalkantılı dönemlerinden birinde devletin kaderiyle, ömrünün son demlerine yaklaşmış bu adamınki bir noktada buluşur. Pir Elvan, uğrunda savaştığı Sultan Selim'in katline, devleti arkadan vuran Kabakçı'nın ihanetlerine, günah yuvasına dönen ordunun isyanlarına, halktaki yozlaşmaya ve nihayet kanlı bir kıyımla Yeniçeri Ocağı'nın tarihe karışmasına şahit olur. Esnafı, uleması, devlet erkanı ve artık "Devlet Ocak içindir" diyen yeniçerileri ile İstanbul'un tarih boyunca sahne olduğu en sancılı dönemlerden biri ve sona doğru yaklaşan bir imparatorluğun dayandığı ocağın çürüyüp bitişi, aşk, ölüm ve pişmanlıkla iç içe anlatılıyor.
(Tanıtım Bülteninden)
Pir Elvan'ın sohbet arkadaşı Melling. Fransız mimar, seyyah, ressam...
Gerçek bilgiler ve gerçek isimlerle nefes kesici bir serüven...
Sultan Mahmut bir anda kararsızlaştı. Ateşin gözleri buğulu bir camın ardındaymış gibi bakıyordu. Umur görmüş devletlûlar ve ak sarıklı hocalar, padişahın bu mahzun duruşunun manasını kavramıştı. Sancak-ı şerif çıkar da asiler galip gelirse bu, devletin sonu olur, imparatorluk asilerin eline geçerdi. Bu ağır yükü kimse omuzlayamıyordu. Salona bir anda ölüm sessizliği çöktü. Herkes bu durumu kabullenmiş gibi boynunu bükmüş iken ileri doğru yürüyen dersiam hocası Abdurrahman Efendi'nin ayak sesleri boş kubbede yankılandı.
"Muradımız din ve devletin bekası ise, bu asileri kırar geçiririz, değilse biz de bu din ve devlet ile batıp gideriz. Zillete düşmektense ölüm yeğdir, hünkârım. Hal böyleyken daha ne olma ihtimali vardır?"
Hiddetinden elindeki tespih koptu, taneler mermer zemin üzerinde dağıldı.
"Allah'ın izniyle onları işte böyle dağıtırız. Bu, Allah'ın bir işaretidir, hünkârım."
Mermer zeminde yuvarlanan taşların sesi kesilince gür sesiyle son sözünü söyledi.
"Kılıç kından çıkmadıkça, kurt sürüsü hizaya girmez, hünkârım!...
Pir Elvan... Eski bir yeniçeri... Bektaşi görünümlü bir Mevlevi... Sultan Selim'in sadık eri Osmanlı'nın en çalkantılı dönemlerinden birinde devletin kaderiyle, ömrünün son demlerine yaklaşmış bu adamınki bir noktada buluşur. Pir Elvan, uğrunda savaştığı Sultan Selim'in katline, devleti arkadan vuran Kabakçı'nın ihanetlerine, günah yuvasına dönen ordunun isyanlarına, halktaki yozlaşmaya ve nihayet kanlı bir kıyımla Yeniçeri Ocağı'nın tarihe karışmasına şahit olur. Esnafı, uleması, devlet erkanı ve artık "Devlet Ocak içindir" diyen yeniçerileri ile İstanbul'un tarih boyunca sahne olduğu en sancılı dönemlerden biri ve sona doğru yaklaşan bir imparatorluğun dayandığı ocağın çürüyüp bitişi, aşk, ölüm ve pişmanlıkla iç içe anlatılıyor.
(Tanıtım Bülteninden)
daha fazla
Yazar: Hakan Kağan
Yayınevi: Timaş Yayınları
ISBN: 786051140650
Sayfa: 256s.
Boyut:
Kapak:
Tarih: 1905
Kağıt Tipi:
10 yıl
İnceleme
Her evde bulunması gereken bir kitap.
Timaş Yayınları
- Puan vermedi
Yeniçeri
Hakan Kağan
- Timaş Yayınları
- 1905
İnceleme
Ulu Hakan'ın etrafındaki onlarca güvensiz adama, onlarca düşman devlete, içte ve dışta onca sıkıntıya soruna rağmen kurtlar sofrasında bölüşülmeye hazır sanılan memleketi 33 yıl nasıl başarıyla ayakta tuttuğunu ve 1. dünya savaşında ve istiklal harbindeki kahramanları onun oluşturduğu kurumlara borçlu olduğumuzu, bir nevi genç cumhuriyetin temellerini atan insan olduğunu bu kitaptan öğreniyoruz.
daha fazla
Timaş Yayınları
- Puan vermedi
Yeniçeri
Hakan Kağan
- Timaş Yayınları
- 1905
İnceleme
mükemmel
Timaş Yayınları
- Puan vermedi
Yeniçeri
Hakan Kağan
- Timaş Yayınları
- 1905
11 yıl
İnceleme
Yalan yazan tarih utansın.
Timaş Yayınları
- Puan vermedi
Yeniçeri
Hakan Kağan
- Timaş Yayınları
- 1905
İnceleme
Biz okullardaki tarih kitaplarımızda Abdülhamitle ilgili o kadar sınırlı ve ne yazık ki gerçek Abdülhamitten o kadar uzakta bilgilerle yüklenmişiz ki inanın hayretler içinde okudum kitabı.Kitap yoğun bir araştırma ve bir sürü tarihi kaynaktan alıntı yapılarak bize Abdülhamitin yönetici, insani,kültür-sanat,bilimsel,manevi ve aklınıza gelebilecek bir çok başlıkta Abdülhamitin nasıl bir insan olduğunu ve çöküş dönemindeki "Hasta adam"osmanlıyı bu kaos ortamında nasıl ileri taşıdığını ve yıkım sürecini yavaşlatmak için neler yaptığını, bir çoğumuzun bilmediği İLK'lerin mimarı olduğunu son derece açık ve anlaşılır bir dille, o dönemde Abdülhamiti yaşayan ama muhalifi ama yanında olan bir çok birinci ağızdan Abdülhamite dair düşüncelerle bize Abdülhamit gerçeğini anlatıyor.Tarihine ilgili ama tarihin üstü kapalı kalmış gerçeklerini merak eden her tarih severin okuması gerektiğine inandığım bir kitap.
daha fazla
Timaş Yayınları
- Puan vermedi
Yeniçeri
Hakan Kağan
- Timaş Yayınları
- 1905
11 yıl
İnceleme
okunması gereken bir kitap..
Timaş Yayınları
- Puan vermedi
Yeniçeri
Hakan Kağan
- Timaş Yayınları
- 1905