Mehmet Akif sözünü esirgemeyen bir şair
Yeri geldiği zaman Ya Rab yorulduk hep zulüm görmekten diyerek Yüce Allaha bile rest çekiyor bazı dizelerde bu isyana varabiliyor bilmiyorum doğrumu bu yanlış
İnsan her zaman doğru yapacak diye kural yoktur zaten hiç bir insan sürekli doğru yapamadığı için yanılır hata yapar kusur işler Mümin müminin dostudur onun hatasına ortak olan değil onu düzeltendir
Bende Mehmet Akifin Allaha olan isyanını yanlış hatalı ve kusurlu buldum isyanımız Allahtan gelenlere değil kulların yaşattıklarına Allah haksızlık yapmaz kulunu sınava tabi tutar Mehmet Akif cesur bir şair ve kalemini cesurca kullanıyor tabi cesur insanların haksızlığı haykıran kalem tarihte sürekli bir bedel ödemek zorunda kalmıştır Akifte dünyada yalnızlaştırılıyor ve ıssız kalıyor Evet Türk milleti olarak yaptığımız ayıpları saysak bir kitapta buna ayırmalıyız suçsuz yere hapse attığımız yazarlar ve zulüm gören hiç bir zaman bitmez Akif ölürken bile yalnız kalır hatırlayın cenazesini

Safahat Türk şiirinin zirvelerindendir yalnız herkese göre bir kitap değil biraz tasavvufu seversen biraz Osmanlıcan varsa bu kitap şiir hastalarına sesleniyor biraz ağır bir dili olsada mükemmel 
Safahat insana din sevgisi din saygısı aşılıyor düşmüşsün bir atalet ve yeis bataklığına çalışmadan cennet istersin kendine dalma yeise çalış vazifeye sarıl bir bak atiye maziye ataların böylemiydi
Dün balkanlar parçalanırken dünden bugüne değişen hiç bir şey olmadı Filistin suriyede bebekler parçalanırken her giden firavunun yerini başka bir Nemrut alıyor tarih sürekli tekrar ediyor Evet Mehmet Akif üzülüyor dizeleriyle adeta isyan ediyor başkaldırıyor İslamda bu değilmi zaten çalış dine sarıl gerekirse kendi kötülüğüne başkaldır yeterki Allaha Ram ol Hakkı haykır ve yeise düşme Evet insanın ıslah edici bir vazifesi varken onun görevi imar etmek iken tevhide sarılamayan insan bugün yaşanan savaşların başrol oyuncusu bir petrol ve menfaat uğruna nice canlar helâk oluyor
Ya Rab bize kan ve zulüm edenleri gönderip onları başımıza musallat etme
Bize korkmadan düşmanla haykıracak güç zalime hakkı haykıracak ses dini İslam aşkı ver bizi islamdan ayırma

Ey iman edenler güzel düşünen ve güzel niyet eden siz değerli gardaşlar bizim en büyük yaşam ve muhtaç olduğumuz Tek kitap Yüce Kitabımız Kuraandır çağa ve Kendimize Kuraan ne diyor diye bakalım

Hadi gelin incelemeye Rahman ve Rahim olan Allahın adıyla başlayalım ona şükür dua edelim Peygamberimize salat ve selam edelim Yüce Allah bizi yoksulu doyurup sadakayı arttıranlardan eylesin

Evet Yüce Kitap ne diyor Ey iman edenler düşünüp ibret alanlar yoksulları giydirin onlara şefkat gösterin ve hayırlarınızı arttıran kim yoksul doyuracak kadar bir fidye verir ve arttırırsa bu ona bir hayırdır

Şüphesiz oruç tutmanız bin hayırdır evet insan oruç sayesinde ilk önce nefsinin dizginini ele alır elinin altındakine istediği gibi uzanamaz böylece hayatta her istediğinin olmayacağını daha iyi anlar

Bu Yüce Mucize Kuraan bize Ramazan ayında gönderilmiş işittik ve iman ettik ki hakkı batıldan ayırmak isteyenlere en güzel yol gösterici en ilim sahibi öğretmen ve hakkı arayanlara hidayettir

Her işini Yüce Allaha teslim eyleyen her başa gelenin imtihan olduğunu iyi bilir ve sınavımız eksilme anında belli olur bela ve sıkıntılara sabreden insanlar hayata sıkı bağlar ile tutulur ve sabır sevabı alır

Yüce Allah kuluna zorluk dilemez onun her işini sabır şükür kanaat teslimiyet tesellisi ile kolaylaştırır işte sanmaki teslimiyet olmadan güzel bir kazanç elde edersin teslimiyetsiz kazanç bir kayıptır

Yüce Kuraan sadece okunmak için değil yaşanmak için ona sarılan kurtuluş ipine tutulur Kuraan iyi ile kötünün savaşıdır yani hak geldi batıl yok oldu ve kişinin haksızlık kötülük ile olan savaşıdır

Evet Yüce Allahı tanıyan zindandan çıkar kendine güzel ahlâk edinir güzel dostlarla yola çıkar o Yüce kitabı okuyan Karun Firavun değil Muhammed ve Yusuf ahlâklı olmak ister o halde imanlı ol İman ile dol

Çok şükür Yüce Allahı tanıyan Yusuf o kör kuyudan daracık zindandan çıktı gönüllere sultan oldu demekki insanlar Yüce Allahı tanıdıkça sultan olur ondan uzak kalan firavunlar ise zenginde olsalar boğulurlar

Şimdiki çocuklar Aziz nesinden çok güzel bir kitap hem eğlendiren hem öğreten bir kitap insana kitaptan zarar gelmez zarar gelirse insana bir tek kötü düşüncedendir
Her kitabı okuma taraftarıyım ancak her kitap yada anlatan ne yazıkki doğruyu söyleyecek diye bir kural yok Aziz nesin zaten kitaptaki babalar gibi yaptığını açık sözlü bir şekilde anlatıyor Aslında Atsız Nazım Akif Gazali Risale okudukça insanların farklı görüşlere daha fazla saygısı olur düşüncesindeyim insanlara bu kimdir şu kimdir diye başlarsak cümleye boşa gider o cümle İyi bir kitap okuyucusu aslında iyi bir insan dinleyicisidir kitabın bize kattığı en iyi duygu dinleme ve anlama becerisidir onun için en iyi kitap okuyucusu kendi fikrinin zıttındaki kitaplarıda okumalıdır
Aziz nesin bize bizi anlatıyor çünkü hepimiz sınıflarda kopya çektik ondan sonra kendi yaptıklarımızı kendi çocuklarımıza yapma dedik bu bir haksızlık değilmiAslında biz çocuklarımızın ilk öğretmeniyiz biz nasıl insanlarsak çocuklarımız o ahlâk ile yetişiyor ve çocuklar en çok anne babanın yaptıklarından etkilenir

Kendi yaptıklarınızı çocuklarına yapma diyen siz anne babalar unutmayın çocuklarınız sizin kopyalarınızdır dürüst olun onlara yalan söylemeyin ki dürüst bir nesil ancak böyle yetişir Kız çocukları ve erkek çocuklarınız size verilen en güzel nimetlerdir nimetin kıymetini bilin erkek çocuk ve kız çocuğa aynı özeni gösterinki hiç birisi kendini ezik hissetmesin emanet ehli olun Biz Türk toplumu sınıfta kopya çeker çocuklarımıza kopya çekmeyin deriz erkek çocukları ile kız çocuklarına aynı özeni gösterdiğimizi söyleyebilirmiyiz Kendimiz yapalım ki örnek olalım Aslında İslami emirler dünyanın en büyük nimetidir çünkü bizim en büyük zenginliğimiz maneviyat ile elde edilir Haksızlık yapma yalan söyleme kendini ıslah et demekten daha güzel söz var mı Evet kitap bize bunu anlatıyor kendimiz yapmadık çocuklarımızdan bekledik ve bu kitaptaki gibi nice ağlanacak halimize güldük geçtik belkide çocuklarımız dediki baba sen yaptınmı
Evet çocuklarınız sizin geride bıraktığınız en güzel servettir onlara yalan söylemeyin ilk önce kendinize nasihat edin yapın ondan sonra çocuklarınız ailesinden ne görürse hayata getirecektir Doğru insanı doğru anne ve babalar yetiştirebilir anne ve babalar güzel ahlâk sahibi değilse devletler milletler ve çocuklarda yok olur

Stephen King dev bir Külliyat sahibidir öyle kolay değil külliyatı bitirmek zaten külliyat bitirmekte sanıldığı kadar kolay değil bu işi kitap okurları değil kitap hastaları ancak başarabilir evet Stephen kingden tekrar bir kasaba hikayesi okuyoruz hikayemizin kahramanı 15 yaşında küçük bir çocuktur insanların küçüklük travmaları onların üzerinde kalıcı izler bırakır belkide bu travmaların izlerinden kişi ancak ölünce kurtulabilir ah ölüm ve Azrail denen şu melek ne kadar tatlı şeysin hoş geldin canım meleği aslında ölmek hemen ruhunu teslim edenler değil acı çeken depresyona giren içinde ümit değil yeis taşıyan insanlardır küçük bir çocuk için gözünün önünde annesine kamyon çarpması kadar büyük acı olabilirmi peki bir baba için eşini kaybetmek kadar acı veren ne vardır işte bazen bir insanın dibe batması küçük bir çocuğun annesiz kalması ölmekten beter bir sancıdır yavaş yavaş gelen her ölüm en acı ve talihsiz olandır bir insanın dibe batması küçük bir çocuğun annesiz kalması en çok savaşlarda olur evet dünyada bir savaş alanı ancak dünyada ayağını kalkmasını bilenler galip gelebilir

Evet ne yazıkki ne insanın dünyası sürekli aynıdır ne de dünyanın hali ancak aslında inançlı ve inançsızda olsak en geçerli akçe güzel ahlâktır küçük bir çocukta bile öyle bir kalp vardır ki bu güzel ahlâk sayesinde insanlara yaklaşabilirsek bizde o güzellikten nasip alabiliriz ki iyi bilinki kimsenin bizim iyiliğimize ihtiyacı yok ancak biz iyi olmak mecburiyetindeyiz iyilik yapmazsak o halde iyilik istememeliyiz evet kitabın küçük kahramanı o kalbindeki iyilikle yaşlı amcamızla dost olur kitaptaki bu dostluk kısmıda baya bir hoşuma gitti küçük çocuk ve yaşlı amcanın dostluğu kitap paralel bir evren hikayesi paralel evrenlerde ne kadar ilginç bir gün oradasın bir gün dünyada belkide hepimiz kitap okurken birazda kitapları yaşamak istiyoruz kısaca herkesin bir paralel evreni vardır ve herkes düşünceyle aslında bir paralel evrende yaşar evet küçük kahramanın kalbi o kadar büyüktür ki biz anne ve babalarımızı sokağa atmamıza rağmen küçük gardaş felçli komşusunun bile kıçını yakar hastalarla ilgilenmek ne kadar güzel olsada huzur evlerinin yaygın olduğu bir dünyada bunu anlatmak lâzım

Aslında herkesin bir kapısı var bu kapı inancı tasavvuftada çokça işlenmiştir misal her inancı doğum kapısı ölüm kapısı bir de cennet ile cehenneme açılan kapılarımız var bilinmez ancak gitmek istediğimiz diyarlar ve samimiyetle yapılan iyilikler gönüllerde yer eder işte kahramanımızın yaptığı en büyük iyilik hasta bakıcılık bu sayede hasta amcamız küçük gardaşımıza en çok sevdiği dostunu yadigar bırakır köpekler en sadık dostlarımızdır aslında insanın en sadık dostu en çok zaman geçirdiği insanlardır yani sizin en iyi dostunuz aşık veyselinki gibi sazınız olabilir bazen bir kitap bazen kaleminiz olabilir bir hayvan bazen insanların önüne geçebilir insanın en güzel dostu hobileridir insanı bilinmez diyarlara götüren öğrenmek isteğidir ilgi alanımız hakkında bir bilgiye ulaşmak için nice seyahatlere çıkarız Peygamberimizin buyurduğu gibi ilim çinde ise gidip bulunuz ilim için bilgi için ne kadar çaba harcarsanız bilgi ve sahip olup elde tuttuklarınız o kadar değer kazanır birde şu var tabi ki insanlar nedense kendi içindeki gücü farketmez hep bir kurtarıcı bekler oysaki her insanda yanlışı hatayı düzeltme gücü yok mu bir kez yanlışa hayır desek zaten kendi dünyamızdan kaçmamıza gerek kalmaz bize beğenmediklerimizden kaçmak değil düşmanla savaşmak farz kılındı Stephen King bol bol kimyasal ve biyolojik zehirlenmelere değinmiş idlibte çernobilde halepçede ne kadar çok insan zehirlendi ve yavaş yavaş öldü peki biz bu zehirlenmelerden kurtulup insanlara umut götürebilecekmiyiz küçük bir bebek bile içindeki gücün farkına varırsa destanlar yazabilir dünyayı kurtarabilir

Evet Stephen King severler çok güzel bir kitap sizi bekliyor etkili bir kitap kısaca Stephen King gene aile bağlarına temas ediyo küçükken yaşadığınız en büyük travma ne olursa olsun bunu atlatın kendini içkiyle alkolle tedavi etmeyen teselliyi alkolde kumarda ararsanız bu sizin kayıp sayınızı ikiye katlar her anne evin en büyük gücü olsada hayat gün gelir sizin tebessümünüzü elinden alır evet bir çocuğun annesini bir kocanın eşini kaybetmesi ne yazıkki başımıza ansızın gelebilir ama hayat gözünüzü kapamadan hatta bir tabutun içine konmadan bitmez bir baba ve çocuğun nasıl birbirine tutunduğunu bize çok güzel anlatıyor King usta insanlara iyilik ettiğiniz sürece yaşama sebebinizi kaybetmiş sayılmazsınız kalpten yapılanlar gönüllerde yer eder hiç bir şeyinizi kayıp olarak görmeyin evet dünyada her insan bir alem ve kendi içinde bir evren olduğuna göre paralel evrenleri boş verin siz insanların dünyasına girip insanın içini çözmeye çalışın evet tek bir küçük insan yüzüklerin efendisindeki gibi dünyaları kurtarmaya yetecek kadar gücü vardır yeterki her kitap gibi kendimizi okuyalım özetimizi çıkaralım

Fransız mimar ve sanat tarihçisi Albert Gabriel’in memleketimizde (özellikle İstanbul’da) 1950’li yıllarda yapılan restorasyonları görünce :”Sizde restorasyon demiyorlar mı, iliklerime kadar titriyorum.” dediğini aktarıyor Dersaadet isimli bu kitabında Münevver Ayaşlı (merhume)...
Ya bugünkü restorasyonları görseydi ne derdi acaba?
Belki de bir şey diyemeden kalbi sekteye uğrardı...
Ülkemizin Sanat Tarihi alanında uzmanlaşmış MİMAR’lara ihtiyacı var, müteahhitlere değil!...

Not: Okumak için geç kaldığımı düşündüğüm kitaplardan birisi. Siz geç kalmayın vesselam...

Finalde kalbimi yerinde bulamadığım bir kitap...

" Avuçları kan dolmuştu, gözleri yaş "

Bazen kendini görmek gerekiyor.
Bu kitapta çok şey buldum.

Gülümsemeni yanağına yasaklayan mı var?
Gül ey sevgili;
Gülmezsen;
Gömecekler yekûn talihimi azaplara!

"""

Kimi kısa ama anlamlı kimi uzun soluklu mısraları bir solukta bitirdim.

" İnsan demlenince daha az üzülür " diyor şair...

" Ağladıkça güzelleşir, zayıflığı gücüdür..."

Dünyaca ünlü Kırgız yazar Cengin Aytmatov’un ilk olarak 1970 tarihinde yayınlanan öykü tadında romanı olan Beyaz Gemi, tarihi bir efsane ile günün dünyasının mükemmel bir harmanlamasıdır.
Dede ile torun romanın baş kahramanları, torunun adı romanda hiç geçmiyor, çocuk diye bahsediliyor. Dedesinin anlattığı bir efsanenin etkisi ile hayal dünyasını geliştirmiş. Babasını beyaz bir gemide çalışıyor gibi hayal ediyor.
Anne ve babası ayrı, dedenin yanında büyüyor.
Daha fazla detaya girmeden okunası bir öykü roman olduğunu söyleyerek tavsiye ediyorum.