ÖNSÖZ...

Ege'nin kuzey kıyıları, zeytinliklerin denize uzandığı Edremit Körfezi, çoğu zaman dinginliğin ve huzurun sığınağı gibi görünür. Akçay'ın iyot kokulu rüzgarları, emeklilik hayalleriyle buraya yerleşenlerin ya da yazlıkçıların telaşsız adımlarını okşar. Ancak bu sakin mavinin altında, tıpkı denizin derinlikleri gibi, karanlık sırlar ve geçmişten gelen fırtınalar gizlenebilir.
Bazen en sessiz görünen hayatlar, en ağır yükleri taşır. Yıllar önce başka topraklarda atılmış düğümler, beklenmedik bir anda çözülmek üzere kapıyı çalabilir. Ve o kapı açıldığında, körfezin huzurlu sabahlarına bile kan sıçrayabilir.
Bu hikaye, o dinginliğin nasıl bir anda paramparça olabileceğinin öyküsüdür. Geçmişin hayaletleri bugüne uzandığında, en masum görünen yüzlerin ardındaki karanlıkla yüzleşmek zorunda kalan bir başkomiserin, Ali Tekin'in izini sürer. Çünkü bilir ki, bazen en tehlikeli fırtınalar, en sakin sularda demlenir. Ve zeytin ağaçlarının bilge sessizliği, aslında unutulmayan hesaplaşmaların en yakın tanığıdır..