gözlerinde çorak nehirlerin uzayan tenhalýðý ay ýþýðý çalýnmýþ bezirgan geçitlerin hoyrat kýzý döþü kibrit ahusu bilekleri sarmaþýk düþleri cinnet baygýn intiharlarla sýrnaþýk yabanýl gülüþünle göðsümde tüten bir sýlaydýn ne vakit yakama zehir fikrime de titrek bir telaþ býraktýn…
oysa soframýzda þarap yüzümüzde aynalar çatlamamýþtý ve adýmýz muhtar kayýtlarýnda sakýncasýz dilekçeler kadardý o daðlara sürgün sevdalarý tek baþýna geçmek kolaydý da bu savrulan sözler þimdi hangi þehirde bir yalan yemin kaldý…
gittin islendiðimiz ateþler artýk parmaklarýnda üþüyecek yýldýzlar dileklerinde kýrpýþýp kirpiklerinde ýslanýp sönmeyecek ve gün’e hazýr ettiðin çayýmýz bir daha o ellerinle hiç tütmeyecek cihangirli çiçekçi kýz desen o da yüzümüzden selamý sabahý kesecek…
meðer vuslatý kayýp turna türküsüymüþ aþklar varsýn bana kalsýn kapý diye baþýmý çarpacaðým bunca enkaz bomboþ camlar…
gayri ben yaktým gülleri aklýma kül bir sicilim þimdi kýyýlar dersin dalgalarla bu sitemli þikayetsiz bendimi…
oysa salýnýp geçtiðimiz sokaklarda hala gülüþ izin yankýsý yanýk dað türkülerinde yine o kallavi sesin ve penceremde dökülen buðuda aðzýn adýný yazsam kanar dudaklarým…
varsýn da kanasýn…kanasýn…kanasýn efkarým yel diye hicranýma ahu kýlýç daðlansýn…
üþürdük…ekmeðimiz serçe aðzý…üþürdük…sýrtýmýzda geçilen þehirlerin titrek sokak lambalarý…bir adýmlýk kar kadar temiz deðildi azrail…ve o’nun görkemli kýrmýzý sýcaðý… yürürdük…destanlar kadar yalnýz…romanlar kadar hayal…þiirler kadar tenha… yürürdük…ol rivayet sularda…çöl saklýsý…serap adýmlarla…
ve sen çýkýp gelmiþtin çoraplarý beyaz…asude bir ayaz…gamzesi ceylan pýnarý…saçlarý kuru korular yangýný…þehirlerde park yalnýzlýðý…bakýþlarýnda orman ýslýðý…
ölürdük…sedyesiz serumsuz…ölürdük…ilmik pamuktur diye cellatlarla barýþýk… ölürdük…ceplerimizde vasiyeti bir baþka…mirasçýsý meçhul mektuplarla…)
þimdi ben nasýl belleðime seni sýkayým
ki…
ol zaman dergahlarda solan acýlara köz oldum aþk dedim obalarýmdan da kitapsýz kovuldum…
þairlerin diþine dize sýrlarýn da sesine ser kaldým kerbela yattým da kaç zemheriye kýrbaç þafak uyandým…
sen bilme cihangir bulvarýnda telsiz tetik sesini ve sorma elleri kan kýna o þahit cihangir çiçekçisini…
II.
emanet bir bekleyiþim otobüs duraklarýnda alnýmda yazýlasý deðil sýkýlasý yokluðun derken aklýmý amansýz rüzgarlara çarpýþým haliç kýyýsýnda duman þarap kalýþým bu sefer kaçaklýðýmýn sefiri yazgým olmasa da meðer ben her hikayemi hep ýsýrgan avuçlarýmla kanatmýþým…
yýkýlasýn diyorum el þehri bizans surlarý yýkýlasýn çarþýlarýndan çocuklar kovuluyor de ki gülmez yüzüm içilen deðil deþilen bir iþkembe oldu çorbacýlarýn ve lacivert bir örtü serildi ýþýk yakan düþ kapaklarýna sen ki tütmeyen sobalarda somun kavgasý sen ki rahimlerde arabesk kürtaj þarkýsý varsýn saraylarýn olsun duvarlarýn kapatmaz utancýný…
yirmibeþ gün oldu ayný soru adýn ve atlasýn gölgen dolanýyor adýmlarýma bu da yalaným olsun vitrinlere ayaklarýna hangi peronun ýþýðý düþtü bunu da gel haydi benim karanlýðýma söyle gamzeleri gümüþ gülüþünle göçüp gazellere ki turna görse sýlasýna düþen sen efkarý aðýt yakan türkülerden...
seherlere sýzan ezanlarda yorgun yoksul kaldýrýmlar saydým avlularda vurulacak sular kadar küfrüme de asi bir ziyandým…
cihangirli çiçekçi kýzýn gözünde belki þaþkýn bir bakýþtým hükümsüz bir adres ile inziva kuyulara da yabancý kaldým...
deþilen ve devrilen iki idamlýk iki çýrpýnan güvercindi hayat cihangir sokaðýnda sesler gel de þimdi pusunla sevdaya yat…
III.
yaklaþan gölgeler var sýrtýný verdiðin duvarlara ve çilingir çalýyor kapýmýzý yani yaðmur yaðmasa da olur hem þairler þiir yaþamasa ne olur bunca kan sýrýlsýklam çarparken kitabýmýza aþýmýza bütün ýþýklarý bir bir sönerken ahþap düþlerimizin ve perdeler ve arkasýnda titreyen yüzler susarken ve cihangirde þafaða karþý imansýz tüfekler gezerken þimdi zaman mazgallardan süzülen ay tenli bir hýçkýrýk deðildir bu merasimsiz bir sazýn hiç yere kopan tek vuruþluk telidir…
alnýmdan silinen terin geçiyor incinen bileðine sýzan günler aðzýnýn kenarý nehir yataðý ve çaðladýðýn o ilahlý sözler…
derken…
yaklaþan gölgeler…
(þilepler yanaþýrdý o kasabaya…sonra sen tahta tokanla çýkýp gelirdin...gözlerinde yunus havasý…
saçlarý yalaz fýrtýnalar tanýðý...diþleri dalga köpüðü…topuklarý desen kýzgýn tuzlar yanýðý…