(gizemli ve sihirli kapýlarýn yolcularý olur...ve serüvenciler gider o kapýya dayanýr vurur…derken o toz soluyan demir kapý aðýr aðýr gürültülerle açýlýr...çünkü serüvenci o kapýlarý kýran yüreðin þahdamarýdýr…damar akar...yol alýnýr...kimseler bilmez sevdalarýný…kimseler görmez nerededir servilerin öptüðü mezarlýklarý…þairlerin dizesine sus olur…serçelerin sesine þen olur sabahlarý…onlar...kimselerin bilmediði koyaklarda açan þiir çiçeðiydiler…ve hiçbir þeye bedelsiz bir kez olsun el sürmediler…þarkýlarý olmadý onlarýn…nakaratý yoktu yürüdükleri yolda adýmlarýnýn…kimi sürgünlere eþlendi…kimi ise kurþun yaðmur yerlere serildi…cesaretini çýkarýp düþ emicilerin sofrasýna yumruk kitap koyanlara…mayýs aylarýnda gömleðindeki kaný gözyaþlarýyla yýkayanlara…)
ýslak kaldýrýmlarda yürüdüðümüz bir yoldu ömrümüz bu yüzden ne zaman yaðmur yaðsa bir sýzýya dönerdi anýlarýmýz sobamýz ellerimizi sýcak tutmaz ve içten içe ve öyle sinsice yanardý yaralarýmýz…
kaç iklim aðladý coðrafyasýna dokunduðumuz her aþk göðsümüzde bir þehirden geçsek öteki þehir durmaz yine düþerdi peþimize sorduðumuz ihtilallerin sýnanan yolcusu kadar örselendik de hiç bir savcý bir aþk þiiri bilir misin diye bir kez olsun sorgulamadý bizi anne derken ne tesadüf dayandým bak iþte muhbir ve ihbar gözenekli mahallene…
saçaklarýn altýnda kaldým sirenler iki sokak öte merak etme sakýn sen kaçan benim onlar ise körebe iþte böylesine türküler yazýp söyledim de az mý oynadýk hani bu oyunu seninle bir olup anne…
oysa
menekþe kokulu yaz akþamlarýnda sahil boyu yosunlarla gezen ve o tanýdýk sinemalarýn önünde o ucuz çekirdekleri kemiren rüzgarlarýn omuzlarýmýza çarptýðý yerleri sevgilinin dudaklarýyla örten zeytin aðaçlarýnýn gölgesinde karýncalarla söyleþen çocuklardýk gün oldu kýyýsýna vurduðumuz yamaçlarýn patikasý olduk kül oldu ateþ & gölgelerimize düþen tenhalýðýmýzdan da kovulduk aþk ise posta kayýtlarýndan sürüldüðümüz kasabalar kadardý mektuplarsa bize kýrýlan kalemler sonrasý solgun sarý ulaþýrdý…
dolanýp dalaþýp mevsimlere geldim iþte anne muhbir ve ihbar gözenekli mahallene seherine düþtüðüm geçitler sonrasý bakýyorum da resimler çerçeveler yine yerli yerinde…
artýk kelimeler sözlerimden suskun fikrim desen düþlerimden sevdamýz ise uçurumlarda gezen o yýldýzlý gecelerden vesikalýk poz vermiþim afiþlere mülkü benim caddelerin aklýna tutkal gibi yapýþmýþým namlu yüzlü idari telsizlerin yelkovan takmýþ akrebini koluna karþýmda sýrýtan bir þaklaban mayýndan geçsem olmaz tel örgülerdir avuçlarýmda durup durup patlayan ama hala saklýmda durur o ayak bileklerine yaðmur deðse burkulur dediðim sevgili intihar yarasýydý hiç unutmam & bir akþamüstü soframýzý býrakýp uzaklara devriliþi…
þimdi gözlerinden damlayan telaþ ellerime dökülen o hazin yaþ hazýr kurumamýþken ve silinmemiþken aslý kimliðimin yani senin yüreðindeki suretimin o ayaz yanýðý ve hicran karasý ellerinde hangi kundak ben eder ve hangi þarký beni þimdi sana söyler anne…
baðýþlamalarýn o kutsal yüzlü tanrýçasý rutubet soluyup da dökülen o kederli duvarlarýn çürüyen sarmaþýðý üstüne kapatýlan sevinçlerin o gizemli inzivasý ustura bileyen ayazlarda & yolumu gözleyen camlarýn çýrpýnan kuþu acýsýný gözlerine gömen gözyaþlarýnýn o mübarek suyu iki sokak ötesi boy boy karanlýk bir pusu yaz ninnilere þimdi yeni baþtan yaz Sosyal Medyada Paylaşın:
mert metin Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.